Kolombiya'dan Eleştirel Bir Ses: Rafael Gomezbarros
Yazı Boyutu:
“We Forget to Think We Are Born” isimli sergisiyle Türkiye’deki ilk kişisel sergisini Sevil Dolmacı Art Consultancy’de gerçekleştirecek olan Kolombiyalı sanatçı Rafael Gomezbarros, sanatını ve altında yatan sesi OGGUSTO’ya anlattı.
Rafael Gomezbarros, Jorge Tadeo Lozano Üniversitesi güzel sanatlar bölümünden mezun olduktan sonra, Kolombiya’daki politik duruma karşı eleştirel projeler geliştirdi. Gomezbarros, eserleri üzerinden birey ve toplum, arzı ve gerçeklik, kimlik ve anonimlik gibi kavramlar arasındaki ikiliği sorguladı. Çalışmaları başta Kolombiya olmak üzere dünyanın pek çok farklı yerinde sergilendi. Sanatçının Türkiye’deki ilk kişisel sergisi “We Forget to Think We Are Born”, 9 Eylül’den itibaren Sevil Dolmacı Art Consultancy’de sergilenecek.
Bize biraz kendinizden bahsedebilir misiniz? Sanatla ilişkiniz nasıl başladı?
Sanat ile ilgilenmeye babam sayesinde başladım. Kendisi oldukça iyi bir ressamdı. 5 yaşındayken, bana istediğim her şeyi çizebilmem için kocaman bir tahta aldı. Sürekli çizim yapıyordum. Çocuklar, hiçliğin ortasında her şeyi keşfedebilirler ve özellikle erkekler için bu hiçlik her şey demektir. Bence bu anılar, hayatımın en güzel zamanlarıydı.
Sanat ile ilgili ilk çocukluk anınız neydi?
Çocukken oldukça utangaçtım ve diğer çocuklardan uzak dururdum. Sanat bana bunu aşmam konusunda yardım etti. Ayrıca ailemin geçirdiği zor zamanlarda da hep destekçim oldu.
Kolombiya sanatınızı nasıl etkiledi ve şekillendirdi?
50 yıldan uzun bir süredir Kolombiya’da devam eden iç savaş, benim jenerasyonumda oldukça kalıcı izler bıraktı. Gerçekliği kendi ilgi alanınızdan ayırmanız çok zor. Korkmak, düşmanı daha cesur hissettirir; hiçbir şey yapmazsanız ise suç ortağı olursunuz. Bu sebeple ben, sanatımı zihinleri uyandırmaya adadım. Hatırlaması kolay fakat sarsıcı, hafızaya yer ederken kalplerde bir mesaj bırakan resimler oluşturuyorum.
“WE ARE NUMBERS”
Birçok sanat eleştirmeni, eserlerinizi Kolombiya’daki politik çevreye karşı bir eleştiri olarak yorumluyor. Bu yaklaşımı nasıl açıklarsınız?
Geldiğimiz hale alışmak için geçmişte ne olduğumuzu, kim gibi rol yaptığımızı kabul etmemiz şart. Sessiz kalmak daha kötü.
“WE ARE HUMAN”
{772388}
Eserlerinizi sergilemek için hayalinizdeki yer neresi?
Tüm mekanlar! Bana göre, arzularının yarısına sahip olabilen bir adam, acılarını iki katına çıkarır. Benim için her mekan düşünce ve yaşayış şeklimi yeniler. Bir şeyler paylaştığım herkes bana bir şey öğretir. Her zaman aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar bekleyemezsin. Geçmişin endişeleri, geçmişe aittir.
“I EAT, YOU EAT, HE EATS”
Para limitiniz olmasa hangi sanat eserine sahip olmak isterdiniz?
Leonardo Da Vinci’den The Mona Lisa (La Gioconda).
Türkiye’deki ilk kişisel serginiz 9 Eylül’de İstanbul’da ziyaretçisiyle buluşacak. Bu sergi hakkında bize neler söyleyebilirsiniz?
Zorluklar bizi yıldırmak yerine teşvik etmeli. İnsan ruhu, mücadele verdikçe güçlenmeli.
“We Forget to Think We Are Born”