Lüksün Sınırları Zorlayan En İyi SUV Modelleri

Lüksün sınırlarını zorlayan markaların SUV sularındaki gezinmeleri, Maserati, Alfa Romeo ve Ferrari gibi ikonlaşmış markaların da bu konuya kayıtsız kalamamasıyla çoğalıyor. Yüksek performanslı SUV denilince artık sadece içten yanmalı geleneksel motorlar değil, tamamen elektrikliler de devreye giriyor. Bunlardan en yenisi EQE SUV oldu. En popüler SUV otomobil modellerini keşfedin.

Otomobil dünyasında SUV çılgınlığı devam ediyor! Aston Martin’in bile SUV ürettiği bir dünyada Ferrari’nin de Purosangue isimli arazi aracını tanıtıyor olması artık garipsenmiyor. Öte yandan Mercedes-Benz G Serisi gibi ikonların daha kompakt versiyonları da üretilerek “Ulaşılabilir Lüks” konusu otomotiv sektöründe de kendini gösteriyor. Bu trende en son katılanlardan biri de Grecale ile Maserati oldu. Diğer bir kulvar ise tamamen elektrikli kanattan geliyor. Mercedes’in EQE SUV’u bunun en yeni örneklerinden. SUV dünyasındaki lüks anlayışında değişim devam ediyor, rekabet soluksuz sürüyor. En popüler ve en iyi SUV araç modellerini keşfedin.

Mercedes EQE SUV

Neredeyse her sınıfta bir adet SUV barındıran Mercedes, tamamen elektrikli markası EQ’deki eksikleri de birer birer tamamlamayı sürdürüyor. EQS SUV’den kısa bir süre sonra EQE SUV de geçtiğimiz günlerde tanıtıldı. Ortak platformdaki kardeşlerden EQE SUV, AMG tarafından geliştirilen ilk tamamen elektrikli SUV unvanını alan Mercedes-AMG EQE SUV alternatifiyle de performans tutkunlarına sesleniyor.

EQE SUV, E-Serisi’ne denk gelecek sınıftaki GLE’nin elektrikli alternatifi gibi de değerlendirmek gerekiyor. Yani, markanın tam da kalbindeki bir konumda yer alıyor. 4863 mm uzunluk, 1940 mm genişlik, 1686 mm yükseklik ve 3030 mm’lik aks mesafesi de bunu kanıtlıyor. Özellikle aks mesafesinin bu derece uzun olması, iç mekanda devasa bir alanın olduğuna işaret ediyor. Arka aks yönlendirmesi ile çok kıvrak bir yapı sunan EQE SUV, 19 inçlik jantlarındaki 0.25 Cd’lik sürtünme katsayısıyla da Alman mühendisliğini hangi noktalara geldiğini gösteriyor. Bu kocaman kütleli SUV, adeta havayı keserek ilerliyor. Bunun en temel sebebi, elektrik enerjisini en verimli şekilde kullanarak verimliliğe odaklanmak.

EQE 350+, EQE 350 4MATIC ve EQE 500 4MATIC olmak üzere üç farklı versiyon mevcut. Giriş seviyesinde sadece arkadan itişli, tek motorlu versiyon 292 beygir ve 565 tork üretiyor. Çift elektrik motora geçilince 4×4 de olan EQE 350 4MATIC ise yine 288 beygir ancak bu sefer tork değeri 765 Nm gibi etkileyici bir hal alıyor. Serinin en üstünde EQE 500 4MATIC, 543 beygir ve 858 Nm tork sunmasıyla yer alıyor. Ancak performans burada bitmiyor çünkü bir de AMG versiyonu mevcut.

Mercedes-AMG EQE SUV, tüm diğer kardeşlerinden daha fazla performans vad ederken, tasarımında da AMG dokunuşlarını barındırıyor. Jantları, ızgaraları ve iç mekanındaki kırmızı odaklı donanımlarıyla AMG etkisi sağlanıyor. Sadece görünümde değil sunulan güçte de bir üst kademeye geçiliyor. 3 güç seçeneği mevcut. 476 beygir ve 858 tork ile Mercedes-AMG EQE 43 4MATIC SUV ilk aşamada. İkinci aşamadaki Mercedes-AMG EQE 53 4MATIC+ SUV, 626 beygir ve 950 tork sunarken, AMG Dynamic Plus Paketi aldığınızda 687 beygir ve 1000 torka ulaşıyorsunuz. Bu şekilde 0-100 km/s hızlanması 3.5 saniyeye iniyor. Resmen çılgınlık!

Tüm EQE SUV modellerinin menzil değerleri, bataryaları tamamen dolu olduğunda, versiyona bağlı olarak, 459 ile 590 km arasında değişiyor.

Togg T10X

Yerli otomobil Togg’un ilk C-SUV modeli olan T10X, teknik özellikleri ile segmentinde ön plana çıkıyor. 200 beygirlik ve 400 beygirlik olarak iki versiyonu bulunan T10X modeli, segmentinde en uzun aks mesafesine sahip olması ile dikkat çekiyor. Arkadan itişli, dört tekerlekten çekişli, iki motorlu ve tek motorlu olarak farklı opsiyonlar sunulan modelin pil paketleri de içeriğine göre değişiyor. Nisan’da teslimatları başlayacak modelin fiyatlarını görmek için tıklayın.

Maserati Grecale

Levante ile ilk SUV modelini birkaç sene önce yollara çıkartan Maserati, şimdi de bir boy küçük kardeş Grecale’yi gözler önüne çıkardı. Maserati Innovation Lab (Maserati İnovasyon Laboratuvarı) tarafından geliştirilen ve Cassino Fabrikası’nda üretilen Grecale, geniş bir motor yelpazesiyle dünya yollarıyla buluşmaya hazırlanıyor. Grecale, V6 benzinli motor, hibrit ve Maserati tarihinin ilk yüzde 100 elektriklisi “Grecale Folgore” olmak üzere üç farklı güç-aktarma sistemiyle tüm ihtiyaçları karşılayacağının sinyalini veriyor.

Maserati Grecale’deki yeni, “% 100 Maserati Araç Dinamik Kontrol Modülü”nün (VDCM) sağladığı yol tutuş ile her yolculuk konfor ve unutulmaz bir sürüş deneyimini birleştiren benzersiz bir maceraya dönüşme iddiasında. Grecale’nin tasarımı, Maserati’nin MC20 ile başlattığı ve yeni modelleri benzerlerinden ayrıştıran tasarım yaklaşımını yansıtıyor. Otomobilin önünde konumlanan alçak ve çarpıcı ızgara ile karbon-fiber kullanımlarıyla vurgulanan kıvrımlı gövde profili dikkat çekiyor. Aracın arka kısmında Giugiaro 3200 GT’den ilham alan bumerang stili lambalar göze çarpıyor. Tasarımdaki coupé etkisi sportif görünümü destekleyerek Grecale’yi daha da çarpıcı bir hale kavuşturuyor.

Grecale; “GT”, “Modena” ve “Trofeo” olmak üzere lansman anında üç farklı versiyon ile satışa sunuluyor. Grecale GT, dört silindirli 300 beygirlik mild hibrit sistemiyle şehir içi kullanımı çağdaş minimalizm temasıyla birleştiriyor. Grecale Modena, dört silindirli 330 beygirlik yarı hibrit sistemiyle, doğa tutkunlarına hitap ediyor. Grecale Trofeo, 530 beygir gücünde V6 motorun sağlamış olduğu üstün performansla, daha çok güç ve adrenalin meraklılarına hitap ediyor. Grecale Trofeo 0-100 km/s hızlanmasını 3,8 saniyede tamamlıyor ve 285 km/s’lik azami hıza ulaşabiliyor. Sürüş deneyimini en üst düzeye çıkarmak üzere, Comfort, GT, Sport, Corsa (sadece Trofeo’da sunuluyor) ve Off-Road olmak üzere beş farklı sürüş modu ise Grecale’nin karakterini kullanım gereksinimlerine uygun bir hale getirmesini sağlıyor. Maserati Grecale ürün gamını 2023 yılında 400V teknolojisiyle yüzde 100 elektrikli “Grecale Folgore” tamamlayacak.

Range Rover Evoque

En lüks arazi ikonu Range Rover’ı daha geniş kitleler ile buluşturan Range Rover Evoque, tamamen yenilenerek yollara çıktı. Markanın tasarım alanındaki yönünü belirleyen Evoque, genel hatlarını koruyarak, geleceğe doğru güvenlik ve konfor alanındaki donanımları eksiksiz sunuyor. Satışa sunulduğu ilk yıllarda fazla bir rakibi olmayan Evoque, ikinci neslinde daha geliştirilmiş arazi kabiliyeti ve bağlanılabilirlik alanındaki teknolojilerine güvenerek, yeni rakiplerine göz dağı vermeyi sürdürüyor. Yeni Evoque için 160 beygirlik mild-hibrit ya da 309 beygirlik, şarj edilebilen hibrit seçenekleri sunuluyor. Üst versiyonun bataryaları tam dolu olduğundan 100 km’de sadece 1.4 litre benzin tüketmesi ise adeta rüya gibi…

{27837}

Aston Martin DBX

Sonunda bu da oldu dedirten bir model ile daha karşı karşıyayız. Aston Martin’in 109 yıllık tarihindeki ilk SUV olan DBX, sadece 4 yıldır fiziksel testlerinin tamamlanmasının ardından satışa sunuldu. Markanın muhteşem tasarımlı GT otomobillerinin SUV formundaki hali olan DBX, pek çok rakibindeki kaba hatların yok edilmesi için ustalıkla şekillendirilmiş. Markanın en büyük logosunu taşıyan ön bölümde, Aston Martin karakteristiği radyatör ızgarası da görkemli yapısıyla yerini almış. Ön çamurluklarındaki fonksiyonel hava kanalları aracın yan bölümüne hareket katarken, rüzgarın şekillendirdiği arka bölümde tamponun bagaj spoylerinden daha derinde yer alması da yarış otomobillerini andırmasını sağlıyor.

Normal şartlar altında eleştirebileceğimiz devasa entegre arka spoyler ise söz konusu bir Aston Martin olunca gayet kabul edilebilir bir his uyandırıyor. Bu bölümün ardında ise 632 litrelik devasa bir bagaj yer alıyor. DBX’in kapıları hem önde hem de arkada aynen diğer Aston Martin modellerinde olduğu gibi yukarıya doğru hafif bir eğimle açılıyor. Bu sayede zemine kadar uzanarak arazi sürüşlerinden sonra paçalarınızın temiz kalmasını sağlayan kapılar, kaldırımlara da sürtmemiş oluyor. Aston Martin DBX’in kalbindeyse Mercedes-AMG’den alınan ve İngilizler tarafından elden geçirilen 4.0 litrelik turbo beslemeli bir V8 yer alıyor. Seriye yakın zamanda bir de 707 beygirlik DBX707 eklendi. Bu modelin 0-100 km/s hızlanması sadece 3.3 saniye!

Nissan X-Trail

Nissan’ın Türkiye’deki en üst SUV seçeneği olan X-Trail, 20 yılı aşkın süredir sağlamlığı, geniş iç hacmi ve 4×4 seçenekleriyle popülerliğini koruyor. 2022 itibarıyla yeni nesline geçen Nissan X-Trail, e-POWER güç aktarması ve e-4ORCE dört tekerlekten çekiş sistemiyle eşi benzerine az rastlanır bir seçenek sunuyor. İçten yanmalı motoru bir jeneratör görevi görürken, tekerleklere aktarılan güç elektrikten yani bataryalardan geliyor. e-POWER, Nissan’ın yeniden şarj etmeye gerek kalmadan elektrikli araç sürüş olanağı sağlayan yenilikçi bir sistemi. Yeni X-Trail’in sahip olduğu benzersiz e-POWER sistemi, değişken sıkıştırma oranlı benzinli motor, güç jeneratörü, invertör ve 150 kW ön elektrik motoru ile entegre yüksek çıkışlı bir batarya ve aktarma organlarından oluşuyor. Bu benzersiz güç-aktarma sistemi, tekerleklere sadece elektromotorla güç aktarılması anlamına geliyor. Bu da gaz pedalına anında, doğrusal tepki demek oluyor. Yeni X-Trail, geniş aile veya arkadaşlarla geçirilen günler için uygun bir seçenek. 5 veya 7 koltuklu olarak tercih edilebilen X-Trail ayrıca 2023 Kadınlar Dünyasında Yılın Otomobili (WWCOTY-The Women’s World Car of the Year) jürisi tarafından 2023 yılının En İyi Büyük SUV’si seçildi.

Alfa Romeo Tonale

Stelvio’nun ardından uzun yıllardır beklenen bir diğer Alfa Romeo SUV’si olan Tonale’nin üstündeki sır perdesi de sonunda kalktı. Daha kompakt boyutlardaki bir Stelvio gibi görünen ancak marka geleneğinden izleri de barındırarak büyük kardeşinden ayrılan Tonale, Türkiye yollarıyla da buluştu. Hatta siparişler açıldığı gibi kısa zamanda ilk partiler tükendi bile. Tonale’nin şarj edilebilir hibrit versiyonunda 1.3 litre turbo dört silindirli benzinli ünite, arka aks üzerine konumlandırılan elektrik motoru desteği, 6 kademeli otomatik şanzıman ve 15.5 kWs’lık bataryasıyla muhteşem bir paket gibi duruyor. Plug-in Hybrid Q4 olarak adlandırılan bu versiyon, dört tekerlekten çekişli olacak ve toplamda 275 HP güç üretiyor. Karma kullanımda 60 km, şehir içi kullanımda ise 80 km’ye kadar saf elektrikli sürüş menzili sunan batarya, 7.4 kW wall box ile 2.5 saatte tam şarj olabiliyor.

Ağırlığı 2 tona yakın olmasına rağmen 0-100 km/s hızlanmasını sadece 6.2 saniyede tamamlayan bu versiyon sizin için fazla hızlıysa, bu sefer daha alt versiyonları tercih edebileceksiniz. “Alt” dediysek yanlış anlaşılmasın; 48V hafif hibrit desteğine sahip önden çekişli seçenekler, 1.5 litre turbo 4 silindirli benzinlileriyle 130 veya 160 HP gücünde. Tasarımıyla tam bir Alfa Romeo olan Tonale, iç mekanında kişiselleştirilebilir 12.3 inç dijital gösterge paneli ve 10.25 inç dokunmatik multimedya ekranlarıyla dikkat çekiyor.

{52922}

Citroen C5 Aircross

Uzun bir aradan sonra Premium modellere ciddi bir rakip çıkaran Citroen, C5 Aircross ile SUV segmentinde konforun nasıl olması gerektiğini anlatıyor. 2022 itibarıyla yenilenen bu konfor SUV’si markanın tamamen kendi geliştirdiği özel amortisörler sayesinde adeta uçan halı etkisine sahip. C5 Aircross, yolcuların vücut şeklini alan koltuklarıyla da “Fransız Avangard”ını yaşatıyor. Tasarımıyla kişiselleştirme özelliklerine imkan tanıyan Citroen C5 Aircross, kontrast renkler ve markanın simgesi krom Chevron ile hemen kendini belli ediyor. Yerden yüksek, yola hakim sürüş pozisyonunda yumuşak direksiyonun da etkisiyle sürüşler keyifle gerçekleşiyor.

Audi Q8

Premium otomobil dünyasında 4×4 denildiğinde akıllara ilk gelen marka olan Audi, Q8 ile bir kez daha adından söz ettiriyor. Q7 gibi 7 kişilik ve büyük hacimli bir SUV yerine daha sportif bir seçenek arayanlar için geliştirilen Q8, çıtasız kapılarıyla coupe gönderiminde bulunuyor. Hem önde hem de arkada markanın muhteşem LED aydınlatma sistemlerine sahip olan Audi Q8, devasa trapezoid radyatör ızgarasıyla da rakiplerine meydan okuyor. Mutlak performans sağlayan güçlü motorları, meşhur “quattro” 4 tekerlekten çekiş sistemi üzerinden zemine aktarılıyor.

Volvo XC40

Artık sadece güvenlik değil, sürdürülebilirlik alanındaki çalışmalarıyla da adından söz ettiren Volvo, otomobil trendlerini belirleyenler arasında. Markanın en kompakt boyutlu SUV’si XC40, geri dönüşümlü plastikten üretilen iç mekan kaplamaları, İsveç sadeliğindeki dekorasyonu ve özel zemin halılarıyla kendini sürüden nasıl ayıracağını çok iyi biliyor. Tasarım ödülleri alan görünümünde heybetli ama sade bir çizgisi olan XC40, özellikle farklı renkte tavan seçildiğinde çok daha çekici oluyor. XC40 için, 1.5 litre benzinli, şarj edilebilen hibrit ya da tamamen elektrikli seçenekler sunuluyor olması avantajını artırıyor ve sürdürülebilirlik konusundaki girişimleriyle adından söz ettiriyor. Çift elektrikli motorlu Volvo XC40 incelememizi aşağıdaki videodan izleyebilirsiniz.

{58461}

Subaru Forester E-Boxer

4×4 araçlar arasında kendine has kitlesiyle az ama öz biçimde yoluna devam eden Subaru, kendi geliştirdiği hibrit Forester ile belirli bir kitle için trend oluşturuyor. Benzinli motorunu destekleyen elektrikli motoruyla özellikle şehir içinde yakıt tüketiminde ciddi avantajlar sağlayan Forester e-Boxer, dünyanın ilk ve tek boxer motorlu hibrit yani melez motoruna sahip. Tasarımında da değişiklikler yapılan Forester, gösterişten ziyade ne istediğini bilen, güvenlikten ödün vermeyen ve her türlü hava koşulunda hem kendi hem de sevdikleri için kesintisiz ulaşımı hedefleyenlerin adresi olmayı sürdürüyor. Simetrik 4×4 ve EyeSight gibi teknolojiler ise en güncel versiyonlarıyla Forester e-Boxer’da kullanılıyor.

BMW X2

SUV kullanmak istiyor ancak coupe zevkinden de vazgeçemiyor musunuz? O noktada BMW’nin size X2 adında muhteşem bir teklifi var. BMW’nin efsanevi coupe modellerinde olduğu gibi C sütununda marka logosunu taşıyan BMW X2, kompakt boyutlu bir araç. Dinamik şehir hayatında harikalar yaratan ataklığıyla dikkat çeken aracın özellikle altın rengini tercih etmenizi öneririz.

BMW X1

Öte yandan BMW X1’i tercih ederek, BMW X2’ye göre daha fazla SUV, ya da BMW’deki adıyla SAV görünümlü bir seçeneğiniz olduğunu da unutmayın! 2022 itibarıyla tamamen yenilenen BMW X1, artık çok daha görkemli bir tasarım sunuyor. Eğer bu iki seçenek de size küçük gelirse; bu sefer de BMW X3’e yönelebilirsiniz.

{35101}

Mercedes-Benz GLB

Arazi araçları arasındaki en büyük ikonlardan Mercedes-Benz G-Serisi geçtiğimiz yıllarda, yaklaşık yarım asırlık hayatının en kapsamlı yenilenmesini yaşamıştı. Bu yenilenme sonucunda hem yol hem de yol dışı koşullarda standartları bir kez daha belirledi. Ancak her şeyin bir bedeli var. O muhteşem araca sahip olmak için Türkiye’de 7 milyon TL’nin üzerinde bir bedel ödemeniz gerekiyor. Peki sadece şehrin ritmine ayak uydurabilecek, daha kolay park edilebilen ve tasarımıyla bu ikona benzeyen bir alternatif olamaz mı? Bu sorunun yanıtını Mercedes-Benz, GLB modeli ile veriyor. Markanın kompakt sınıftaki hemen hemen her boşluğu doldurma çabasının bir başka ayağı olan GLB, yuvarlatılmış olsa da köşeli hatları ile G-Serisi’nin küçük kardeşi gibi görünüyor. Markanın kompakt sınıftaki ilk 7 kişilik aracı olan GLB, 5 kişilik olarak da tercih edilebiliyor. MBUX – Mercedes-Benz Kullanıcı Deneyimi’nin en güncel versiyonuyla satılan GLB, sizinle iletişim halinde olarak sizi daha yakından tanıyacak ve bir saatten sonra trafikteki vazgeçilmez yardımcınız olabilecek.

Mercedes-Benz GLA

Eğer GLB sizin için fazla “Aile işi” ise, bu sefer de devreye yeni GLA giriyor. İkinci nesil Mercedes-Benz GLA, daha dinamik hatlarına rağmen, GLB’de olduğu gibi yerden yüksek oturma pozisyonu sayesinde güven aşılıyor. Kıvrak yapısı ve MBUX gibi yapay zekaya sahip, öğrenebilme yeteneğiyle sizi her geçen gün daha fazla tanıyarak yardım eden multimedya sistemiyle geleceğin geldiğine dair bir izlenim yaratıyor. Hem GLA hem de GLB’nin tamamen elektrikli kardeşleri, EQA ve EQB’nin de olduğunu hatırlatmak isteriz.

Rolls-Royce Cullinan

Otomotiv dünyasının en lüks markası olarak bilinen Rolls-Royce da SUV çılgınlığından uzak duramayarak Cullinan’ı üretti. Ekim 2019’da Türkiye’de satışa sunulan Cullinan, markanın tamamen alüminyum “Lüks Mimarisi” üzerine konumlandırılan ikinci modeli. Şimdiye kadar keşfedilmiş en büyük elmas taşının adını taşıyan Cullinan, Rolls-Royce’un ilk yüksek gövdeli, her türlü engeli aşabilen, her rotaya ulaşabilecek bir arazi aracı. Rolls-Royce’un ünlü “Magic Carpet Ride” yani “Uçan Halı Sürüşü”, Cullinan’ın ayarlanabilir havalı süspansiyonlarıyla her türlü arazi koşullarında yaşanabiliyor.

Cullinan’ın diğer ultra lüks SUV seçeneklerden ayıran bir diğer özelliği ise; opsiyonel olarak alınan “bölme duvarı”. Yolcu kabini ile bagajı ayıran bu cam seperatör sayesinde diğer Rolls-Royce modellerindeki ultra sessiz ortam yakalanabiliyor. Araçtaki bir diğer opsiyon ise “Viewing Suite”. İki parçadan oluşan bagaj kapağı içindeki bu isteğe bağlı donanımda, aracı istediğiniz bir yere park edip manzarayı izlemeniz için bir çift deri koltuk ve elbette bir de kokteyl masası ortaya çıkarabiliyorsunuz. Cullinan’ın motoru da çok iddialı bir kapasitede. 6,75 litrelik çift turbolu V12 motor 563 HP güç ve 850 Nm tork üreterek devasa SUV’si adeta bir GTI gibi hareket ediyor.

{34552}

Ferrari Purosangue

Ferrari’nin FUV olarak adlandırdığı ve hiçbir şekilde SUV demek istemediği modelde artık sona gelindi. Eylül 2022 itibarıyla resmi tanıtımı gerçekleşen Ferrari Purosangue, Porsche’den, Aston Martin’e uzanan çok sayıda rakibe karşı, geç ama emin bir şekilde yollara çıkıyor. Ferrari, diğer ultra lüks ve performanslı SUV modellerinden farklı olarak bu alandaki pek çok deneyimi yeniden tanımlıyor.

Öncelikle; diğer rakipler gibi arka kapıları var ama bunlar geriye doğru açılarak fark yaratıyor. İç mekanda da 4 kişi için ayrı dünyalar yaşatıyor. Sürücünün tamamen direksiyona ve yola odaklanmasının amaçlandığı bir tasarımda ön yolcunun önündeki ekrandan tüm araç kontrolleri gerçekleştirilebiliyor. Bugüne kadar neredeyse görülmemiş bu iç mekan tasarımının yakın zamanda çokça kopyalanabileceğini tahmin ediyoruz.

BONUS: Ford Ranger Raptor

Eğer SUV araçlardan daha fazla arazi kapasitesi ve yükleme hacmi arıyorsanız, performansın fazlasını diliyorsanız ve hemen hemen aynı bedeli ödemek isterseniz; o zaman Ford’un Ranger Raptor’unu da incelemelisiniz. Uzun yapısıyla şehir içinde park etmesi biraz zor olabilir ama bu derece heybetli bir araç için de buna değebilir!

SUV Nedir?

SUV; İngilizce’de Sports Utility Vehicle kelimelerinin kısaltmasıdır. SUV’nin Türkçesi, “Sportif Amaçlı Araç” olsa da genel kullanımda bu ifade pek kullanılmaz. Bunun yerine “Arazi Aracı” ya da “Cip” gibi isimleri Türkçe’de görülmektedir. SUV terimi, önceleri “Arazi Aracı”, “Arazi Taşıtı” gibi adlandırılan segmentteki araçlar için kullanılmaktadır. İkinci Dünya Savaşı’nda Amerikan ordusu tarafından kullanılan GP (General Purpose) isimli Willys üretimi 4×4 araçlar zamanla fonetik olarak “Jeep” kelimesine evrilerek ilerleyen dönemlerde yeni bir markanın doğmasına yol açmıştır. 4×4 aktarmalı araçlara genel olarak Jeep denilirken, bu isim marka tescillidir. Bir jenerik ürün ismi olan “Cip” de denilen arazi taşıtları, doksanlar itibarıyla SUV olarak anılmaya başlanmıştır. SUV’a ek olarak CUV, Crossover ve Cross gibi ifadelerle de yerden yüksek yapılı, arazi aracı görünümlü, 4×4 aktarması olmayan binek otomobiller özellikle 2000’lerde popülerliğini artırdı.

{11096}