2020'nin En Yeni Michelin Yıldızlı Restoranları
Yazı Boyutu:
2020’de açılan en yeni Michelin yıldızlı restoranları radarımıza aldık.
Gurme tatları sevenler hatta bunun için seyahat edenler için Michelin yıldızının önemi oldukça fazla. Her yıl alanında uzman kişilerce değerlendirilen restoranlar; yemeklerinin lezzeti, servisi, mekanın güzelliğine göre Michelin yıldızı almaya hak kazanıyor. Ya da daha önce kazandığı yıldızının yanına bir tane daha ekleyebiliyor.
2020 yılında da dünyanın farklı yerlerinden göz dolduran restoranlar Michelin yıldızı almaya hak kazandı. Farklı coğrafyalardan, en yeni Michelin yıldızlı restoranları bir araya getirdik.
Aimsir – Dublin, İrlanda
Açıldıktan sadece dört ay sonra iki Michelin yıldızı birden almaya hak kazanan Aimsir, İrlanda’da Dublin’in batısındaki Celbridge kasabasında, kırsalda bulunuyor. İrlanda ikliminde, yerelde yetişen ürünlerle menülerini hazırlayan Michelin yıldızlı restauranın şefi Jordan Bailey ise Michelin yıldızı konusunda deneyimli. Şef Jordan Bailey, Aimsir’den önce Oslo’daki üç yıldızlı Maaemo’da çalışıyordu.
Mãos – Londra, İngiltere
Farklı alanlarda tasarım uygulaması olan Blue Mountain School’a ait bir restoran Mãos. Deneyimli şef Edoardo Pellicano’nun her akşam sadece dokuz misafiri kabul ettiği restoran, açıldıktan 18 ay sonra Michelin yıldızını aldı. Özgürlüğe, keşfetmeye ve deneyime dayalı olarak yemeklerin hazırlandığı Mãos’ta misafirler, mutfağa ya da mahzene girebiliyor; menü Portekiz ve Japon mutfağı esintileri taşıyor.
Blue Hill at Stone Bars – New York, ABD
Çiftlik mantığını restorana dönüştüren Blue Hill’de yenilen yemeklerin hiçbiri ne pişirilirken ne de sonrasında atık olmuyor. Sürdürülebilir sistemle, organik içerikler kullanılarak hazırlanan tabakların her biri, misafirlerine yiyecek hakkındaki düşüncelerini değiştirmeyi hedefliyor. Eskiden mandıra olarak kullanılan restoran şimdilerde romantik ve bir o kadar da rahat bir konumda. New York’un kuzeyindeki Tarrytown’da bulunan Blue Hill’in iki Michelin yıldızı bulunuyor.
Endo at the Rotunda – Londra, İngiltere
Japon mutfağı sunan ve Japon geleneklerinden ilham alınarak tasarlanan Endo at the Rotunda, sadece 15 kişiye servis veriyor. Gelen herkese özellikle somon nigiri, Miyazaki Wagyu bifteği ve pirinç suflesi ısrarla öneriliyor. Geniş bir Londra manzarasına sahip Michelin yıldızlı Endo at the Rotunda’nın dekorunda yer alan Tochigi ormanlarından elde edilen iki yüz yıllık Hinoki ahşap suşi tezgahı da ziyaretleri cezbediyor.
L’Oustau de Baumanière
Eski ve yamaca kurulu malikanede servis veren L’Oustau de Baumanière Akdeniz mutfağı sunuyor. Rustik ve bir o kadar da zarif tabaklar hazırlarken özellikle de tatlılarıyla öne çıkıyor. Üç Michelin yıldızlı restoran kendi bahçesinde organik sebzeler yetiştiriyor, Baux Vadisi’nden zeytinyağı alıyor ve doğal besi et kullanıyor. Pişirme tekniklerini uygularken de toprak kaplara oldukça yer veriyor.
Dysart Petersham – Londra, İngiltere
En iyi malzemeleri, etik ve sürdürülebilir kaynaklardan temin eden Dysart Petersham, minimum gıda atığını benimseyen restoranlardan. Doğal yöntemlerle yetiştirilmiş malzemelerin şef Kenneth Culhane’nin ellerinde yemeğe dönüştüğü restoranda yaşamı zenginleştirecek tüm duyulara hitap ediliyor. Michelin yıldızı kazanan Dysart Petersham’ın öne çıkanları ise şampanya ile hazırlanan kefal, pazı ve patatesle servis edilen kırmızı şaraplı sığır eti, vişneli ve frambuazlı Valrhona çikolatalı bar.
Da Terra – Londra, İngiltere
Dekorasyonuyla etkileyici Viktorya döneminden kalma bir otelin içerisinde yer alan Da Terra’nın şefi Rafael Cagali, İtalya ve Brezilya’dan aldığı genetik mirasını hazırladığı tabaklarda sunuyor. Michelin yıldızını hak eden Da Terra’nın lezzetleri kadar sunumu da fark yaratıyor. Rezene ve elmayla servis edilen deniz tarağı, enginarlı ve pazılı biftek, beyaz çikolatalı yer elması Da Terra’ya Michelin getiren spesyallerden.
The Angel – Manchester, İngiltere
Manchester’ın kuzeyinde Yorkshire Dales’de yer alan The Angel, İngiltere’nin yeni nesil gastropub’ı olarak kabul ediliyor. Modern mutfak sunan Michelin yıldızlı mutfak, yemekleri kadar 15’inci yüzyıldan kalma olağanüstü güzellikte bir taş binada hizmet veriyor. Rahat hissettiren bir ortamı olan The Angel’ın şefi Michael Wignall’ın fark yaratan menüsünde kuşkonmaz eşliğindeki kalkan ve fındık parfe öne çıkıyor.
Cenador de Amós – Bilboa, İspanya
Üç Michelin yıldıza sahip Cenador de Amós, İspanya’nın Bilbao şehrinde yer alıyor. Deniz ürünleri, farklı pişirme yöntemleriyle hazırlanan sebzeler ve San Marcos tatlısıyla öne çıkan restoranın ekmekleri de çok beğeniliyor.
Isle of Eriska – Argyll, İskoçya
İskoçya’nın kırsalında, adeta film sahnesindeymiş gibi hissettiren taş yapılı köşk içerisinde yer alan restoran, zarif yemekleriyle Michelin yıldızı aldı. Yeşil elma, füme mezgit jölesi ve yosun yağı ile servis edilen yengeç; kereviz ve biber soslu geyik eti ve frenk üzümlü milföy Isle of Eriska’nın en çok beğenilenlerinden.
Rutz – Berlin, Almanya
Modern mutfağa sahip Rutz da sürdürülebilir gıdayı benimseyen restoranlardan. Baskın tatları ustaca işleyerek misafirlerine sunan restoran her bir detayıyla özgün tarzda. İyi dengelenmiş aromalar ve kaliteli içerikle hazırlanan Rutz’un yemekleri Berlin’de denenebilir.
Variety Jones – Dublin, İrlanda
Minicik bir alanda bulunan Variety Jones’ta şefler yemeğinizi özenle hazırlarken izleyebiliyor hatta onlarla sohbet edebiliyorsunuz. Şef Keelan Higgs’in yönetimindeki mutfaktan çıkan rafine tattaki yemeklerin her biri de kesinlikle denenmeye değer. Michelin yıldızlı restoranda en sevilenlerse ızgara bebek lahanalı ıstakoz, konfit ördek ve bademli kek.
Alchemist – Kopenhag, Danimarka
Kopenhag’da, şef Rasmus Munk’un önderliğinde yemeklerini hazırlayan Alchemist, aynı anda iki Michelin yıldızı alarak bu sene listeye girdi. Holistik mutfak felsefesini benimseyen Alchemist’te oldukça karışık tabakların önünüze gelmesi mümkün. Gıdadaki çarpıklaşmaya da farklı yollardan dikkat çeken restoranın farklı ışıklandırmalarla değişen planetaryum düzenekli tavanı ise oldukça farklı bir ambiyans sağlıyor.
Dill – Reykjavík, İzlanda
İzlanda iklimini tabaklara taşıyan Dill tam anlamıyla yaratıcı, modern ve minimalist bir tarza sahip. Nesiller boyunca toprakla çalışan ailelerden ürünlerini tedarik ederek yemeklerini hazırlayan restoranda, İzlanda’nın geleneksel ve farklı pişirme teknikleri de kullanıyor. Dill’in en beğenilenleri ise tuzla pişirilmiş soğan, yabani kaz ve tütsülenmiş çikolata.
80/20 – Bangkok, Tayland
Birçok iyi restoran listelerine yerleşen ve en iyi restoranlardan biri olarak kısa sürede kabul gören 80/20 Tayland’ın öne çıkan mekanlarından. Geleneksel Tayland mutfağını benimseyen şefler Jo ve Saki, sıradanlıktan oldukça uzak tabaklar hazırlıyor. Bu sayede de ilk Michelin yıldızlarını 2020’de aldılar. Fermente içerikler kullanarak hazırladıkları yemekler kesinlikle denemeye değer.
Bare – Bergen, Norveç
Norveç mutfağını yenilikçi tarzla buluşturan Bare son derece renkli tabaklar hazırlıyor. Yerel ve organik yetiştirilmiş ürünleri mutfağına getiren restoranın tabakları oldukça minimal. Her tabakta ise mutlaka parlayan, öne çıkan bir malzeme var. Bare’i farklılaştıran yemeklerse Bergen’in karşısındaki ada Øygarden’den toplanan deniz kestanesi, yabani mantarla hazırlanan domuz ve soğanlı dondurma.
Etoile – Stokholm, İsveç
Farklı tatları yerinde deneyimlemek için dünyayı gezen şefler Danny Falkeman ve Jonas Lagerström, deneyimlerini Stockholm’de açtıkları Etoile’de gösteriyorlar. Oldukça başarılı lezzetlere imza atan genç şefler, hazırladıkları tabaklar sayesinde bu yıl Michelin yıldızı kazandılar. Sürdürülebilir tüketime destek veren Etoile; kabak, havuç ve kaz ciğeriyle hazırladıkları bagel; mantarlı konsom stili çorba ve dondurmalarıyla denenmeye değer.
Kei – Paris, Fransa
Japon asıllı şef Kei Kobayashi’nin Fransız mutfağında harikalar yarattığı restoranının üç Michelin yıldızı bulunuyor. Yemek tutkusunu Fransız stilinden aldığı ilhamla harmanlayan şef, yemeği başka bir boyuta taşımayı da başarıyor. Yeni nesil yemekler hazırlanan Kei’nin füme somon, kavrulmuş levrek ve tropik smoothie’si en beğenilenlerden.
Xin Rong Ji – Pekin, Çin
Hong Kong ve Şangay’da da şubeleri bulunan Xin Rong Ji’nin en çok tavsiye edileni kesinlikle Pekin’deki. Şeflerin izlenebileceği bir dekorasyonla hazırlanmış restoranın 2020 itibariyle üç Michelin yıldızı bulunuyor. Çin’in farklı bölgelerinden yemeklere yer verse de Xin Rong Ji’nin en öne çıkan lezzetleri kesinlikle taze balık ve geleneksel yöntemlerle pişirilen Pekin ördeği.
Enrico Bartolini al Mudec – Milano, İtalya
Milan’daki Tortone Sokağı’ndaki Museo delle Culture’ın içerisinde yer alan Enrico Bartolini al Mudec İtalyan mutfağının oldukça dışına çıkıyor. Minimalist ve sade tabaklar hazırlayan üç Michelin yıldızlı restorandaki her bir yemekte tutkuyu hissedebilirsiniz. Restoranın deniz ürünlerinden oluşan seçkisi ise oldukça iddialı.