İsmet Saz Önderliğinde Leziz Davetler

Toi ve The Steeve’in sahibi başarılı şef İsmet Saz, verdiği catering hizmetini ve catering hakkında bilinmesi gerekenleri OGGUSTO için özel anlattı.

Toi ve The Steeve’in sahibi ve Executive Chef’i olan İsmet Saz,Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mutfak Sanatları ve Gastronomi Bölümü’nden mezun olduktan sonra Four Seasons İstanbul, Ulus 29, Dean&Deluca ve Alavya Alaçatı gibi seçkin restoranlarda şef olarak çalıştı. Dünyaca ünlü şef Gordon Ramsey’nin Londra’daki restoranında Sous Chef olarak çalışan Saz, aynı zamanda Julio Velaquez ve Franco Paterno gibi şefler ile de çalışma fırsatını yakaladı.

Nasıl kuruldunuz?

2000 senesinden beri catering hizmeti veriyoruz. Ufak bir evin bodrumunda dört göz ocak ve bir ızgara ile bu işe başladık. Şimdi, ister 1 kişi, ister 1000 kişi fark etmeksizin, gerekirse A’dan Z’ye mutfak kurarak ya da hazırlığımızı önceden yaparak, düğün, davet gibi organizasyonları yapıyoruz.

Catering sektöründeki farkınız ne?

Misafir odaklı çalışıyoruz. Öncelikle misafirin hayalini soruyorum, sonra elimden geldiğince o hayali gerçekleştirmeye çalışıyorum. Bence en büyük fark, misafire birebir dokunmak…

Catering sektöründe yakın gelecekte ne gibi yenilikler ve trendler göreceğiz?

Türkiye’de insanlar restoranlarda yemek yemek, dışarıda, mekanlarda doğum günü, yılbaşı partileri yapmaktansa artık evlerde parti yapmaya, arkadaşlarını ağırlamaya başladılar. Bu da catering alanında kaliteyi yükseltmeyi tetikliyor. Pişmiş bir eti 5 saat sonra ısıtıp servis etmek yerine, artık bunları kendi mutfaklarında sıfırdan pişiren, daha kaliteli, restoranda servis edilen nitelikte göreceğiz. Benim de catering tarafında çok yakında hayata geçirmeyi planladığım özel bir projem var; ilerleyen zamanda tüm detaylarıyla açıklayacağım. Genel hatlarıyla bahsedecek olursam, hiçbir şekilde davet sahibinin mutfağına dokunmadan, yemekleri pişiriyor olacağım catering hizmetinde… Esas yenilik o zaman net bir şekilde catering alanında kendini gösterecek.

{771372}

Menünüzün imza yemeği nedir?

Bu sorunun cevabı hiç şüphesiz “Beef Wellington” tabi ki… Bunun üzerine bir de Risotto’yu söylemezsem olmaz…

Yemek hizmeti dışında masa kurma, yemek takımı, çiçek, süs vs gibi hizmetler veriyor musunuz?

Misafirlerimizin talepleri doğrultusunda hayallerini yaşatmak için her türlü servisi sağlıyoruz.

Minimum kaç kişilik bir organizasyon olmalı?

Bence bir organizasyonda ortalama 50 kişi olması en ideali… İnsanlar eğleniyorlar; eğlenirken de içeceklerinin, yapacaklarının sınırlandırılmasını sevmiyorlar. Bu anlamda kontrolü ve servisi en etkili şekilde sağlanabilir hizmet sunuyor olmak çok daha etkili diye düşünüyorum. Bu bahsettiğim ortalama sayı sadece yılbaşı için ifade ettiğim bir nokta; her organizasyonun beklentileri çok farklı oluyor. Pro – lounge’un farklı, öğle yemeğinin, iş yemeğinin çok farklı…

Sizce catering firması seçerken nelere dikkat edilmeli?

Menüyü ne kadar değiştirebiliyorlar, taze ürünleri ne kadar kullanıyorlar ve en önemlisi “referans”… Bir misafirin, başka bir misafirin önerisiyle gelmesi, hem bizim, hem de karşı taraf için daha güvenli ve sağlıklı bir ilerleme sağlıyor.

Yılbaşında nasıl bir menü oluşturulmalı?

Yılbaşı menüsü karbonhidrat ağırlıklı olmalı… Böyle bir gecede alkol tüketimi düşünülerek hareket edilmeli ve sindirim açısından oluşturulacak menünün hem proteini ve hem de karbonhidratı bol olmalı. Ancak absorbe edilir. Mantarlı bir risotto ya da taze bir makarna; Beef Wellington ya da tabi ki yılbaşının olmazsa olmazı hindi, yeni yıl ve Noel sofralarına yakışacak lezzetler…

{771576}