preloader

Film İncelemesi; Roma: Corpus Christi Katliamı

18.11.2020
Film İncelemesi; Roma: Corpus Christi Katliamı

Yazı Boyutu:

Meksikalı yönetmen Alfonso Cuaron’un 250’yi aşkın ödül kazanmış başyapıtı Roma’nın analizi, film analisti Mehmet Sindel’den öğrenin.

Film İncelemesi; Roma: Corpus Christi Katliamı
Mehmet Sindel

Meksikalı yönetmen Alfonso Cuaron’un 250’yi aşkın ödül kazanmış başyapıtı 2018 yapımı “Roma” aynı zamanda yönetmenin en kişisel filmidir. “Toplumların belleğinde yaralar açan dönemler ve bireyleri dönüştüren anlar vardır. Zaman ve mekan bizi kısıtlar, ancak bizimle aynı zaman ve mekanda akıp giden insanlarla kurduğumuz, kimi zaman açıklanamaz bağlar ile bizim kim olduğumuzu tanımlar da… Roma neredeyse 50 yıl önce yaşadıklarımı, olayların belleğimdeki yansımalarını yakalayabilme çabasıdır. ” der yönetmen.

Bu olayların toplumsal bellekte en derin yarık açanı ise şüphesiz Corpus Christi katliamıdır. 1971 yılnda demokrasi talep eden öğrenciler, Meksika’nın işkence ve katliamlarla nam salmış, muhalefete karşı kirli bir savaş yürüten popülist başkanı Luis Echeverria Alvarez’i ve baskıcı tek parti rejimini protesto etmek için barışçı bir gösteri düzenlerler.

Şimdi filme, Corpus Christi katliamının yaşandığı o güne ve unutulmaz sahneye gidelim. Cuaron’un ailesini canlandıran ailenin yanında çalışan Cleo (ki gerçek hayatta yönetmeni ve kardeşlerini sevgiyle büyüten, evi çekip çeviren hizmetçi Libo’nun beyazperdedeki canlandırmasıdır) alçak bir katil olduğunu göreceğimiz Fermin tarafından hamile bırakılmış ve terkedilmiştir.

Film İncelemesi; Roma: Corpus Christi Katliamı

Babanın aileyi terkedip yeni bir hayata yelken açmasından sonra kontrolü pek de sağlayamasa da devreye girmiş olan heybetli büyükanne, Cleo’yu doğacak bebeğine beşik almaya alışverişe götürür. Ancak yönetmenin sinema diliyle bize filmin başından itibaren defalarca anlattığı üzere bebek ölü doğacak ve bu uğursuz gün sadece Cleo’nun değil aynı zamanda Meksika halkının da bir felaketine tanıklık edecektir.

Film İncelemesi; Roma: Corpus Christi Katliamı

Caddelerde protestolar varken, o ana kadar steril burjuva mahallesi “Roma”‘da olandan bihaber “huzur ve güven” içinde yaşayan aileyi temsilen büyükanne, şoförlerinin kullandığı otomobilin önü göstericiler tarafından tıkanınca, arabadan inmek zorunda kalır. “Tanrım onları yine dövmezler umarım” diyerek, göstericilerin yanından adeta üzerine bir şey sıçramamasını umarak eğreti bir biçimde Cleo’yu beşiği alacakları mağazaya yürürler.

Beşik ve katliamda birleşecektir yaşam ve ölüm! Nitekim kahramanlarımız yolda yürürken gençlere saldıracak askerleri görürüz. Onlara eşlik edecek olan faşist çeteleri ise daha önce CIA ve Amerikan Askeri Akademisi West Point gözetiminde bu katliama hazırlanırken görmüşüzdür halihazırda. İçlerinde Fermin’in de olduğu bu katil çeteler, filmde bu kadarını görmesek de daha sonra Ruben Lenero hastanesini basarak yaralı öğrencileri orada katletmeye devam edecektir. Her şeyin başlayacağı anın hemen öncesinde yönetmen bizi mağazanın içine atar. Ve vitrinde her biri saat 17:06’yı, yani katliamın başlangıç saatini gösteren saat kadrajlarını görürüz.

Film İncelemesi; Roma: Corpus Christi Katliamı

{773399}

Zira bu Meksika için zamanın durduğu ve sonrasında artık hiç bir şeyin aynı olmayacağı andır. Gözümüze bir fiyat etiketi ilişir: 120 Dolar. Katliamda 120 genç öldürülecektir ve bu katliamın arkasında kimin olduğu da bellidir; Dolar yani Amerika..

“El Halconazo” yani Şahin Vuruşu denen milisler ve askerler, öğrencilere beraber saldırdığında, kahramanlarımız mağazanın üst katında olanı biteni güvenli bir mesafeden adeta TV’dan izler gibi izlerler. Adeta seyrederek, seyirci kalırlar. Seyirci kalarak adeta bu katliama zemin hazırlarlar.

Film İncelemesi; Roma: Corpus Christi Katliamı

Ancak burjuvaların bu iş birlikçi sessizliği onları katliamdan koruyamayacak, katil Fermin ve arkadaşları kaçan gençlerin ardından mağazaya girecek ve yaralı gençleri öldürmeye orada devam edecektir. Harika bir sinematografik tercihle Fermin sadece silah tutan bir el olarak kadraja girer. Zira o silahtan ibarettir Fermin. İpleri başkasının, yuları başkanının elinde bir kukla, bir silah ve katil… Kim olduğu önemli değildir. Sıradan bir katildir. Fermin’i filmde adam öldürürken görmeyiz ama onun katil olduğunu biliriz.

Film İncelemesi; Roma: Corpus Christi Katliamı

Zira tam onun silahının namlusunun olduğu noktada, arka planda bir cinayet işlenir. Kurşun simgesel olarak Fermin’in silahından çıkmıştır. Kamera sağa kaydığında silahın, üzerinde çok trajik bir ironiyle “Love is ..in your first kiss” t- shirtü giyen Fermin’in elinde olduğunu görürüz. Silahın namlusu ise çocuğunu taşıyan zavallı Cleo’ya çevrilmiştir. O anda Cleo’nun suyu gelir. Zira “Roma” filminde gerçekler hep su ile su yüzüne çıkar. Bebeğin ölümü ile başlayacak doğum başlamıştır.

Film İncelemesi; Roma: Corpus Christi Katliamı

Kamera sokağı gösterdiğinde ise kucağında kanlar içinde yatan bir genci tutarak ağlayan bir genç kız görürüz. Bu, Hz. İsa’nın çarmıhtan indirildikten sonra Meryem’in kucağında yatan ölüsünün Michalengelo tarafından resmedilmiş ünlü Pieta’sının imgesidir. Yönetmen böylece bize bu gençlerin kendini halkı için feda etmiş İsa gibi birer şehit olduklarını anlatır.

Film İncelemesi; Roma: Corpus Christi Katliamı

“Sınıfsal ve etnik hiyerarşinin, sapkın bir biçimde iç içe geçtiği Meksika’nın toplumsal yapısının sorgulanması ve her şeyden çok beni yetiştiren kadınların samimi ve mahrem bir portresi; zaman, mekan ve hafızanın sınırlarını aşan gizemli sevginin filmidir.” diyen yönetmene ilaveten; bunun hem kendisinin kişisel tarihine hem de Meksika’nın toplumsal ve siyasal tarihine mim düşen, tanıklık eden bir film olduğunu belirtmek lazım.

Ancak hepsinden daha önemlisi bir günah çıkartma filmidir Roma. Kendisi, ailesi ve sınıfı adına bir günah çıkartma. Ve belki de duyduğu mahcubiyetten dolayı bir özür dileme filmi…

{773342}

Askeri jeepe su dolu balon attığı için öldürülen çocuktan; burjuva ailenin çocuğu olarak kendisi astronot kostümüyle gezerken, kafasına kova geçirerek astronotçuluk oynamaya çalışan yoksul çocuktan; yerlerde oturmaya mahkum hizmetçilerden; duşa zorlanan emekçilerden; temas ettiği ahizeyi bilinçaltındaki “Ben kirliyim” duygusu nedeniyle silmek zorunda kalan hizmetçi Libo’dan; arazi kavgasına kurban gitmiş çocuklardan ve elbette Corpus Christi katilamında kurban edilen gençlerden özür dileme filmidir.

Güzel filmdir, onurlu filmdir Roma…

Mehmet Sindel Kimdir?

Mehmet Sindel, Atlas Tarih ve Arka Pencere dergilerinde sinema yazarlığı yaptı, yapıyor. Işık Üniversitesi’nde Sinema/TV bölümünde Film Okuma dersleri veriyor. Bireysel ve kurumsal katılımlı film okuma atölyeleri düzenliyor. Sinema üzerine keynotelar veriyor. Çok film izliyor, çok film düşünüyor. Filmlerle yaşıyor.

OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları