preloader

HBO Max’de İzlenmesi Gereken Filmler

03.12.2022
HBO Max’de İzlenmesi Gereken Filmler

Yazı Boyutu:

HBO Max’in olası yayın tarihi ile ilgili durum henüz belirsizliğini korurken, Türkiye’de yayın hayatına girdiği zaman izleyicilerle buluşacak filmleri sizler için derledik.

HBO Max’in 2022 yılı itibarıyla Hollanda, Türkiye, Yunanistan, İzlanda, Estonya, Letonya ve Litvanya gibi bölgelere de açılması bekleniyordu. Türkiye’de yayın hakkı lisans başvurusu onaylanan HBO Max’ın ülkemizde yayın hayatına gireceği tarih ise henüz net değil. Ancak heyecanla beklenen HBO Max’te izlemeniz gereken en iyi filmleri sizler için derledik.

The Matrix Resurrections (2021) – IMDb: 6.6

90’ların sonu ve 2000’lerin başında tüm dünyayı kasıp kavuran Matrix efsanesi “The Matrix Resurrections” filmi ile geri döndü. 2021 yılının en çok merak edilen ve en çok beklenen filmlerinden bir tanesi olan film, HBO Max üzerinden izlenebiliyor. Serinin, ikili gerçeklik dünyasına geri döndüğümüz son filminde, Thomas Anderson yeniden beyaz tavşanı izlemeyi seçmek zorundadır. Çünkü Anderson gerçekliğinin fiziksel mi yoksa zihinsel bir kurgu mu olduğunu anlayarak kendisini gerçekten tanıma gayreti içerisindedir. Thomas’ın (Neo’nun) bildiği tek bir şey vardır, o da; bir ilüzyon dahi olsa Matrix’e girmenin ve çıkmanın tek yolunun seçimden ibaret oluşudur. Neo ne yapması gerektiğini çok iyi bilse de Matrix’in artık daha güçlü ve tekinsiz olduğundan haberdar değildir.

Harry Potter 20th Anniversary: ​​Return to Hogwarts (2022)

J.K. Rowling’in kaleminden çıkan ve dünya çapında milyonlarca hayranı olan Harry Potter serisi, serinin ilk filmi olan Harry Potter ve Felsefe Taşı’nın 20. yıl dönümünü özel bir bölüm ile kutluyor. Çekimlerde kitap serisinin yazarı J.K. Rowling’e yer verilmemesi hayranlar tarafından eleştirilmişti. 1 Ocak 2022 gece yarısı izleyiciyle buluşacak olan yapım, efsanevi ekip ile yapılan röportajları ve ekibin kendi aralarındaki samimi sohbetlerini ekrana taşıyor.

Tenet (2020) – IMDb: 7.4

İçinde bulunduğumuz yüzyılın en önemli yönetmenleri arasında yer alan ve The Dark Knight, Inception ve Interstellar gibi yakın geçmişe damga vuran filmlerde imzası olan Christopher Nolan, bu defa Tenet ile karşınızda. Birleşik Krallık ve Amerika Birleşik Devletleri ortak yapımı olan filmin başrollerinde John David Washington, Robert Pattinson, Elizabeth Debicki, Dimple Kapadia, Michael Caine ve Kenneth Branagh gibi isimler yer alıyor. Film, mevcut dünyayı yok etmekle tehdit eden ve gelecekten gelen bir saldırıyı önlemek için zamanın akışını manipüle etmeyi öğrenen gizli bir ajanın takip edilmesini merkeze alıyor. Nolan’ın “zaman” olgusuna yaklaşımının başka bir izdüşümünü gördüğümüz filmde, gerçek zamanın ötesinde bir yerde uluslararası bir casusluk görevini yerine getirmeye çalışan kahraman, dünyayı kurtarabilmek için savaşmak zorunda kalır.

Blade Runner 2049 (2017) – IMDb: 8.0

Blade Runner 2049, Denis Villeneuve tarafından yönetilen bir Amerikan neo-noir bilim kurgu filmi olarak izleyici ile buluşuyor. 1982 yapımı kült film Blade Runner’ın devamı niteliğindeki filmin oyuncu kadrosu ise rüya gibi. Filmde; Ryan Gosling ve Harrison Ford başrolleri paylaşırken Ana de Armas, Sylvia Hoeks, Robin Wright, Mackenzie Davis, Carla Juri, Lennie James, Dave Bautista ve Jared Leto gibi usta isimler de yardımcı rollerde karşımıza çıkıyorlar. Gelecekte geçen film, Los Angeles Polis Departmanı’nda görev yapan Memur K’nin toplumsal hayatı ciddi bir kaosa sürükleyebilecek ve uzun zamandır saklı kalmış bir sırrı açığa çıkarmasını merkeze alır. Yaşanabilecek bir felaketin önüne geçmek için Memur K’nin eski bir ödül avcısı olan Rick Deckard’ı bulması ve ondan bazı sorularına cevaplar alması gerekmektedir.

Dunkirk (2017) – IMDb: 7.8

Son dönemde “Sinemanın altın çocuğu” olarak görülen Christopher Nolan imzası taşıyan Dunkirk, çoğu eleştirmen tarafından ağır eleştirilere maruz kalsa da genel olarak son derece sevildi. “Tüm zamanların en iyi savaş filmlerinden bir tanesi” olarak görüldü. İzleyiciyi filmin içine çeken sinematografisi, barındırdığı oyunculuklar ve elbette usta besteci Hans Zimmer’ın müzikleriyle Dunkirk, şüphesiz yakın geçmişe damga vuran en önemli yapıtlardan bir tanesi. Fionn Whitehead, Tom Glynn-Carney, Jack Lowden, Harry Styles, Aneurin Barnard, James D’Arcy, Barry Keoghan, Kenneth Branagh, Cillian Murphy, Mark Rylance ve Tom Hardy gibi yıldızları barındıran film; izleyiciyi II. Dünya Savaşı zamanlarına götürüyor. İngiliz ordusunun Fransa’nın Dunkerque kıyılarında 400 bin askerle sıkışmasına odaklanan film, ordunun deniz desteğiyle Dunkerque’ten kurtulmasını konu ediniyor.

A Star is Born (2018) – IMDb: 7.6

Bradley Cooper’ın ilk yönetmenlik deneyimi olan ve başrolünde yakın zamanda House of Gucci’de canlandırdığı Patrizia Reggiani karakteri ile gündem yaratan Lady Gaga’yı gördüğümüz A Star is Born, Cooper ve Gaga dışında; Andrew Dice Clay, Dave Chappelle ve Sam Elliott gibi isimleri de barındırıyor. 1937 yapımı aynı adı taşıyan filmin bir remake’i olarak karşımıza çıkan A Star is Born, son derece yetenekli ancak henüz keşfedilmemiş Ally’nin keşfedilmesini konu ediniyor. Jackson Maine ise kariyerinde düşüş gösteren bir country müzisyenidir. Jason’ın kariyerindeki düşüş ve Ally’nin kariyerindeki sıçrama onları bir araya getirir. Jason ve Ally’nin hikâyesi bu noktada birleşir.

The Dark Knight (Kara Şövalye) (2008) – IMDb: 9.0

DC Comics’in en gizemli kahramanlarından bir tanesi olan Batman’in macerası The Dark Knight ile devam ediyor. Yönetmen koltuğunda Christopher Nolan’ın oturduğu film, şimdiye kadar çekilmiş en iyi Batman filmlerinden bir tanesi olarak kabul görüyor. Filme dair ses getiren başka bir özellik ise, yetenekli besteciler Hans Zimmer ve James Newton Howard işbirliğinin ürünü olan film müzikleri. Filmin barındırdığı olaylar, Bruce Wayne yani Batman (Christian Bale), bölge savcısı Harvey Dent (Aaron Eckhart), asistan Rachel Dawes (Maggie Gyllenhaal) ve polis komiseri James Gordon’ın (Gary Oldman), onların suçla mücadelelerinin ve yeni tehdit Joker’in (Heath Ledger) etrafında gelişir. Joker’in gerçek kimliği, filmin gizemini koruması açısından için saklı tutulur. Harvey Dent’in örnek bir karakter olarak görünen bölge savcısından vahşi bir katile dönüşmesinin hikayesine odaklanılır. Aynı zamanda genç yaşta aramızdan ayrılan Heath Ledger’ın da oynadığı son film olması sebebiyle filmin hayranları açısından son derece özel bir yere sahip olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.

Ford v Ferrari (2019) – IMDb: 8.1

Türkiye’de “Asfaltın Kralları” adı ile gösterime giren Ford v Ferrari, Enzo Ferrari ve Henry Ford II arasındaki ilişkiye odaklanan biyografik bir dram filmidir. Yönetmenliğini James Mangold’ın üstlendiği filmin başrollerini ise Matt Damon ve Christian Bale paylaşıyor. Film, 1966 yılında düzenlenen Le Mans 24 Saat Yarışı’nın hikayesine odaklanıyor. Her yıl yarışları domine eden Ferrari ekibini alt etmek için Henry Ford II ve Lee Iacocca ikilisi, bir grup Amerikalı mühendis ve tasarımcıdan yarışı kazanacak bir otomobil yapmalarını ister. Carroll Shelby (Matt Damon) ve Ken Miles’ın (Christian Bale) başını çektiği bu ekip, pistleri domine eden Ferrari’yi Fransa’da düzenlenen 1966 Le Mans Dünya Şampiyonası’nda alt etmek için gece gündüz demeden çalışır. Sonuç olarak ortaya çıkan otomobil ise günümüzde hâlâ bir efsane olarak görülen Ford GT40’tır.

The Lord of the Rings

J.R.R. Tolkien’in aynı adı taşıyan roman serisinden uyarlanan The Lord of the Rings, yönetmen Peter Jackson tarafından beyaz perdeye aktarıldığında büyük ilgi görmüştü. Ticari anlamda da pek çok pazara açılan serinin günümüzde de çok sayıda hayranı bulunuyor. Kadrosunda Elijah Wood, Ian McKellen, Liv Tyler, Viggo Mortensen, Sean Astin, Cate Blanchett, John Rhys-Davies, Christopher Lee, Orlando Bloom, ve Sean Bean gibi yıldız oyuncuları barındıran seri ve Hobbit filmleri; HBO Max üzerinden izlenebilir. Yapacağınız film maratonu ile Orta Dünya’nın gizemlerini keşfedin.

Inception (2010) – IMDb: 8.8

21. yüzyılın en iyi filmlerinden bir tanesi olarak görülen Inception filminin yönetmenlik koltuğunda Christopher Nolan bulunuyor. Nolan, Inception’da dünyaca ünlü yıldızları izleyici ile buluşturuyor. Oyuncu kadrosundan Leonardo DiCaprio, Marion Cotillard, Ellen Page, Joseph Gordon-Levitt, Tom Hardy ve Cillian Murphy gibi yıldızları barındıran film, DiCaprio’nun canlandırdığı Dom Cobb karakterine odaklanıyor. Cobb son derece yetenekli bir hırsızdır. Cobb’un uzmanlık alanı ise rüya görme anlarında savunmasız olan insanların bilinçaltının derinliklerindeki sırları ortaya çıkarmak ve o sırları çalmaktır. Dom Cobb’un bu yeteneği onu kurumsal casusluğun dünyasında aranılan bir oyuncu haline getirir. Haliyle uluslararası bir kaçak olarak yaşamaya başlayan Dom Cobb, bedel olarak sevdiği şeylerden de vazgeçmek zorunda kalır. Cobb’a bulunduğu durumdan kurtulmasını sağlayan fırsat sunulmaktadır. Bu defa soygun yerine, Cobb ve takımındaki kişiler tam tersini şekilde davranmak zorundadırlar. Bu kez görevleri çalmak değil insan zihnine fikir yerleştirmektir.

Oblivion (2013) – IMDb: 7.0

Yönetmen Joseph Kosinski’nin aynı adı taşıyan ancak yayınlanmayan grafik romanından yola çıkarak uyarladığı filmin başrolünde Tom Cruise yer alıyor. Tom Cruise’a filmde eşlik eden diğer isimler ise Olga Kurylenko, Andrea Riseborough, Nicolaj Coster-Waldau, Melissa Leo ve Morgan Freeman. Film, Oblivion’da askeri yönetim Jack adlı deneyimli bir askeri insanoğlunun bir zamanlar “Dünya” diye adlandırdığı terk edilmiş bir gezegene keşif için gönderir. İnsanlığın büyük yok oluştan önce nasıl koşullarda yaşadığını araştırmakla görevli olan Jack, yaşayan herhangi bir canlı olup olmadığını bulmaya çalışır. Bir zamanlar evi olan dünya artık uzaylılar tarafından işgal edilmiştir. Jack’i bu yolculuk sırasında çeşitli sürprizler beklemektedir.

Harry Potter

HBO Max’in Warner Brothers için yeni bir katalog hizmeti olduğu göz önüne alındığında, en popüler franchise’ların artık HBO Max’te bulunabileceğini söyleyebiliriz. Bir süredir uzak kaldığımız Hogwarts’a gerçekleştireceğiniz bir yolculukla Harry, Ron ve Harmonie’nin maceralarının bir parçası olurken hayatınıza acısıyla tatlısıyla biraz sihir katabilirsiniz. Pek çoğumuzun çocukluğunun bir parçası olan Harry Potter serisine dair nostaljik bir maraton yapmak isterseniz HBO Max’te serinin sekiz filmini de HD olarak bulabilirsiniz.

Zack Snyder’s Justice League (2021) – IMDb: 8.1

Gerek Watchman ve The Doom Patrol gibi dizileri gerek The Suicide Squad ve The Dark Knight gibi filmleri bünyesinde bulunduruyor oluşuyla HBO Max, DC Comics hayranlarına geniş bir seçenek yelpazesi sunuyor. Zack Snyder’s Justice League de kendisine HBO Max’te yer bulan yapımlardan bir tanesi. DC Comics evrenini kapsamlı bir biçimde perdeye yansıtma projesine dair önemli adımlardan biri olan Justice League; Batman, Superman, Wonder Woman ve The Flash gibi çizgi serideki en önemli kahramanları aynı filmde buluşturuyor. Superman’in fedakarlıklarından ilham alan Batman’in insanlığa olan inancı pekişir. Batman ve yeni müttefiki Wonder Woman insanlığın kaderi için savaşmaya hazırdır. Fakat bu düşündükleri kadar kolay olmayacaktır. Karşılaştıkları yeni tehditin zorluğu karşısında kendilerini oldukça kısa bir süre içerisinde süper güçlü bir takım kurmak durumunda bulurlar. Çeşitli süper güçlere sahip kahramanlardan oluşan takım, dünyayı zamanında kurtarmayı başarabilecek midir?

The Suicide Squad (2021) IMDb: 7.3

DC Comics bünyesinde yer alan antagonist karakterlerin yer aldığı The Suicide Squad, son filminde, Margot Robbie, Idris Elba, John Cena, Sylvester Stallone, Peter Capaldi, Alice Braga, ve Pete Davidson gibi yıldızları barındırıyor. Film, hapishaneden çıkabilmek için çabalayan kötü kahramanları merkezine alıyor. Belle Reve, ABD’deki en yüksek ölüm oranına sahip olan hapishanedir ve bu hapishaneden kurtulabilmek son derece zorlayıcıdır. Bloodsport, Peacemaker, Captain Boomerang, Ratcatcher 2, Savant, King Shark, Blackguard, Javelin ve Margot Robbie tarafından canlandırılan; seriye damgasını vuran Harley Quinn “Yap ya da öl” görevini gerçekleştirebilmek için mahkumlar timi oluştururlar. Ekip silahlandırıldıktan sonra yeni tehditler ve düşmanlarla dolu olan Corto Maltese adasına götürülecektir. Yeni düşmanlarla dolu ormanda ilerlemeye çalışan ekibe ise Albay Rick Flag liderlik eder. Ekibin her hareketini son teknoloji olan cihazlar ile takip eden Amanda Waller yüzünden, ekip herhangi yanlış bir harekette bulundukları takdirde öldürülme tehdidi ile karşı karşıyadır.

The Shawshank Redemption (Esaretin Bedeli) (1994) – IMDb: 9.3

Çeyrek asrı aşkın bir süredir hâlâ modası geçmeyen ve sinemaseverler tarafından dünyanın en iyi filmlerinden bir tanesi olarak kabul edilen The Shawshank Redemption ya da Türkçe adıyla Esaretin Bedeli; IMDb’de en yüksek puanlı filmler sıralamasında ilk sıradaki yerini koruyor. Stephen King’in “Rita Hayworth ve Shawshank’in Kefareti” adlı novellasına dayanan filmin başrollerinde Morgan Freeman ve Tim Robbins yer alıyor. Film, masum olduğu halde sevgilisini ölümünden sorumlu tutulan banker Andy Dufresne üzerinden Shawshank Devlet Cezaevi’ndeki koşullara ve yaşama ışık tutar. Cezaevinde kaldığı süre boyunca diğer mahkumlardan Red Redding ile samimi bir arkadaşlık ilişkisi kuran Dufresne, işinin ehli bir banker olarak cezaevi müdürünün para aklama faaliyetlerine yardım etmeye başladıktan sonra gardiyanlar tarafından da kollanır.

The Three Colors Trilogy (Üç Renk Üçlemesi)

Usta yönetmen Krzysztof Kieślowski’nin 1993-94 sonbahar ve kışında peş peşe gösterime giren üç psikolojik-drama türündeki filmleri; Blu (Mavi), Blanc (Beyaz) ve Rouge (Kırmızı) piyasaya sürüldüklerinden bu yana sadece çeyrek yüzyılda Avrupa sineması adına tüm dünyada büyük bir saygınlık kazandı. Üç Renk Üçlemesi, günümüzde ise sanat filmleri gösterimlerinin en çok rağbet gören serilerinden bir tanesi olmaya devam ediyor. Fransız bayrağının renklerine ve bu renklerin ne anlama geldiğine -liberté (özgürlük), egalité (eşitlik), fraternité (kardeşlik)- dayanan bu filmler, toplu olarak izlendiğinde daha güçlü bir anlam ifade eden tek başına başyapıtlar olarak karşımıza çıkıyor. Fransız sinemasının duayen isimleri Juliette Binoche, Julie Delpy ve Irène Jacob’u izleyici ile buluşturan üçleme mutlaka kaçırılmaması gerekenlerden.

Thelma & Louise (1991) IMDb: 7.5

Son dönemde House of Gucci filmiyle adından sıklıkla söz ettiren yönetmen Ridley Scott’ın “feminist bir yol filmi” olarak sınıflandırdığı Thelma ve Louise, iki kadının hayatlarında memnun olmadıkları her şeyi geride bırakma isteğiyle bir yolculuğa çıkmalarını konu ediniyor. Erkek arkadaşıyla sorunlar yaşayan Louise (Susan Sarandon), son derece cinsiyetçi ve ihmalkar kocası ile sıkıcı bir hayat yaşayan Thelma’yla (Geena Davis) bir yolculuğa çıkmaya karar verir. İki arkadaş yeniden özgür hissettikleri bir hafta sonu seyahatine çıkarlar ancak olaylar beklediklerinden çok farklı gelişir ve işler sarpa sarar.

Studio Ghibli Koleksiyonu

Japon animasyon filmlerini sevenler için iyi bir haberimiz var. Studio Ghibli’nin animasyonları HBO Max’te sevenleri ile buluşuyor. Duayen sanatçı ve yönetmen Hayao Miyazaki’nin ikonik filmleri Ruhların Kaçışı, Komşum Totoro, Küçük Deniz Kızı Ponyo ve Gökteki kaleye ek olarak İkinci Dünya Savaşı dönemindeki Japonya’yı anlatan Rüzgar Yükseliyor filmini mutlaka izlemelisiniz. Adını Fransız sembolist şair Paul Valéry’nin bir dizesinden alan filmde bu dize sıklıkla vurgulanıyor: “Le vent se lève, il faut tenter de vivre.” *

* “Rüzgar yükseliyor, yaşamaya çabalamalı.”

In the Mood for Love (2000) – IMDb: 8.1

Birbirinden etkileyici sinematografilere sahip filmleriyle Uzak Doğu sinemasının dünyada önemli bir yer edinmesini sağlayan Hong Konglu yönetmen Wong Kar-wai’ın en çarpıcı filmlerinden biri de In the Mood for Love. Maggie Cheung ve Tony Leung‘un başrollerini paylaştığı film, romantizm ve aşkı orijinal biçimde sunarak izleyiciyi 1962 yılına, Hong Kong’a götürüyor. “İş seyahatleri” bahanesinin ardına sığınan eşleri tarafından sürekli olarak yalnız bırakılan ve sonrasında aldatıldıklarını fark eden Mrs. Chan ve Mr. Crow paylaştıkları kader ortaklığının da etkisiyle birbirlerinden etkilenirler. Birbirlerine büyük bir tutkuyla aşık olan Mrs. Chan ve Mr. Chow, eşlerinin aksine sadakatsizlikte bulunmama üzerine fikir birliğine varırlar. İkilinin arasındaki yakınlaşma, gün geçtikçe büyüyen bir çekim gücüne karşı direnmeye çalışır ve ortaya buruk bir aşk hikâyesi çıkar. Sinematografi, soundtrack, oyunculuklar ve hikâyenin orijinalliği ile ortaya çıkan bu filmi bir başyapıt olarak değerlendirmemiz mümkün.

Eyes Wide Shut (1999) IMDb: 7.4

Filmleriyle büyük sansasyonlar yaratan usta yönetmen Stanley Kubrick’in son filmi olma özelliğini taşıyan Eyes Wide Shut, erotizmi gizem ve psikolojik bir dram ile birleştiriyor. Başrollerinde Nicole Kidman ve Tom Cruise’un yer aldığı film, Bill Harford ve Alice Harford çiftinin hem birlikte hem de birbirlerinden ayrı olarak çeşitli cinsel hazları ve erotizmi keşfetmelerini merkeze alır. Stanley Kubrick’in set içerisindeki titiz tavırları, diğer filmlerinde de karşımıza çıkan klasik müzik takıntısı, Lacan ve Freud’a yapılan atıflar, olağanüstü oyunculuk performansları ve lineer şekilde artan psiko-erotik gerilimi ile Eyes Wide Shut; Kubrick filmografisinin izlenmesi gereken parçalarından bir tanesi.

Casablanca (1942) – IMDb: 8.5

“Çal Sam. As Time Goes By’ı çal” desek muhtemelen anında hangi filmden bahsettiğimizi fark edersiniz. Romantik bir klasik olan ve on yılları aşarak günümüzde de popülerliğini koruyan, eskimeyen film Casablanca; başrollerinde Humphrey Bogart ve Ingrid Bergman’ı barındırıyor. İkinci Dünya Savaşı devam ettiği dönemde çekilen film, yine savaş esnasında yaşanan bir aşk hikâyesine odaklanıyor. Kazablanka şehri o dönem, Avrupa’daki savaştan kaçıp Amerika’ya gitmeye çalışan insanların sığınağı haline geliyor. Filmde de bunun bir yansımasını görüyoruz. Çek direniş örgütünün lideri olan Victor Lazlow, esir düştüğü Alman toplama kampından kaçar ve Kazablanka’ya gelir. Amacı diğer mülteciler gibi önce Lizbon’a, oradan da ABD’ye iltica etmektir. Kazablanka’nın en ünlü gece kulübü sahiplerinden biri olan Rick, iltica için gerekli olan pasaportlara sahip tek kişidir. Lazlow’un bütün umudu Rick’tedir. Lazlow’un eşi ise, bir zamanlar Rick’in ile dolu dizgin bir aşk yaşadığı Ilsa’dan başkası değildir.

OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları