preloader

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

04.11.2020
Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

Yazı Boyutu:

Hayatınız boyunca gitmediğiniz için pişman olabileceğiniz, en az bir kere deneyimlemeniz gereken destinasyonları keşfedin.

Hayata dair güzel anılar biriktirmek, keşfetmek, öğrenmek, görmek için en güzel yol şüphesiz seyahat etmek. Dünyanın farklı yerlerinde, kilometrelerce uzakta görülmeyi bekleyen çok sayıda seyahat noktası var. Dünya dönüp, hayat geçerken bu güzellikleri kaçırmamak da elinizde. Andersen’in dediği gibi eğer seyahat etmek yaşamaksa bu yazıdaki seyahatlerle alışılagelmiş kalıpların dışına çıkacak ve kesinlikle yaşadığınızı anlayacaksınız…

Kuzey Işıkları

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

İsveç, Norveç, Finlandiya, İzlanda, Rusya, Kanada, Alaska ve Grönland’ın Kuzey Kutup Dairesi içerisinde kalan kısımlarında oluşan Kuzey Işıkları, gören herkesi çok etkiliyor. Güneşten gelen salınımların dünyanın manyetik alanında yarattığı etkileşimle oluşan yeşil, beyaz ve pembe renkteki kuzey ışıklarını görebilmeniz ise biraz yoğun oldukları zamanlara biraz da şansınıza kalmış. Çünkü her ne kadar hava tahminleri yapılsa da güneşten gelen salınımlar bilinemediği için her zaman görmek mümkün olmuyor.

Görsel şöleni görebilmek için şansınızı artırmak istiyorsanız seyahat sürenizi artırmanızda, Kuzey Işıkları’yla ilgili aplikasyonlardan ya da uzmanlardan yardım almanızda fayda var. Eylül’den Mart’a kadar görülme ihtimali olan Kuzey Işıkları turunuzu planlarken geceyi de dışarıyı görebileceğiniz şeffaf chalet ve igloo’larda geçirebileceğiniz şekilde ayarlamayı unutmayın.

{88206}

Kapadokya

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

Yüzyıllar içerisinde şekillenen volkanik arazilerin ortaya çıkardığı vadilere, peri bacalarına bir de yer altı şehirlerinin, antik tarih izlerinin eklendiği Kapadokya, kesinlikle büyüleyici bir yer.

Herkesin hayatında mutlaka yapması gereken yolculuklardan biri de Kapadokya’nın sıcak hava balonlarıyla gün doğumunu seyretmek. Hava durumunun müsaitliğine göre sabahın erken saatlerinde kalkan balonlardan gün doğumunu izlemek, ardında muhteşem anılar bırakıyor. Kapadokya’nın eşsiz peribacası manzarasının da eşlik ettiği balon yolculuğu, hayatınız boyunca yaşayacağınız unutulmaz deneyimlerden yalnızca biri.

{13503}

Machu Picchu

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

İnka’ların efsane güzellikteki antik şehri Machu Picchu hala birçok yönüyle gizemini koruyor. And Dağları’nın tepesinde bulunan Machu Picchu, 1400’lü yıllarda inşa edilmiş. Peru’nun Cuzco şehrinden farklı tren alternatifleriyle dört saatte ulaşılan antik şehirde oldukça uzun bir yürüyüş yolu da bulunuyor. Şehrin doğal yapısının korunması için de Machu Picchu’ya çıkan her dört kişinin de bir rehber tutması şart koşuluyor.

Rahat ayakkabılar ve ağır olmayan birt sırt çantası eşliğinde gezilebilecek Machu Picchu’nun yapısının çoğu hala sağlam. Tarım arazileri ve tapınaklardan oluşan şehir, seyahatiniz sırasında size Peru’nun ve İnka Medeniyeti’nin ilginç yanlarını doyasıya hissettirecek.

Mısır Piramitleri

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

Tarihin en gizemli yapılarından olan piramitlerde geçireceğiniz her bir saniye unutulmaz olacak. Aynı zamanda en eski yapılarından olan piramitlerden günümüze ulaşan yüzlerce var. Ama en çok ziyaret edilenler Kahire’de bulunan ve Orion takım yılıdızına eş olarak sıralandığı keşfedilen Giza Piramitleri.

Yaklaşık üç kilometrelik bir yürüme alanına sahip Giza Piramitleri’ni gezerken ayakkabı ve kıyafetlerinizin rahat olması kadar çöl ikliminden etkilenmemek için ince şal kullanmanız da önemli. Piramitleri tam olarak anlamak için Kahire Müzesi’ni ve Giza’ya arabayla 1 saat mesafede olan Sakkara Nekropolü’nü de görmeyi ihmal etmeyin. Ve eğer vaktiniz varsa Luksor’a da bir gün ayırıp Krallar Vadisi’ni de görün. Piramitleri görmeden önce seyahatinizi planlarken mutlaka Nil Nehri’ndeki gemilerde de konaklayacağınız şekilde planınızı yapmalısınız.

Gizemleri hala çözülememiş binlerce yıllık piramitleri, sfenksleri, antik desenlerle bezeli sütunları gezmek kesinlikle hayatınızın en ilginç ve muhteşem anılarından biri olarak kalacak.

Hawaii Volkanları

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

Aloha Hawaii! Pasifik Okyanusu’nda takım adalardan oluşan Hawaii, her köşesiyle gidilmeye değer bir yer. Sahilleri, tropik iklimi, kendine has kültürü ve yaşam tarzıyla ziyaretçilerini büyüleyen Hawaii’nin daha da etkileyici olan tarafı ise aktif olan volkanik dağları ve onlardan çıkan lavları izleme imkanı.

Yedi farklı yanardağın patlamaları sayesinde milyonlarca yıl öncesinde oluşan Hawaii adalarında bu volkanlar muhteşem görüntüler oluşturmaya devam ediyor. İki yanardağı içerisine alan Hawaii Volcanoes National Park, günün 24 saati açık. Ama yanardağlar aktif olsa da sıcak lavları görmek her zaman mümkün değil. Lavları görmek için Big Island, Hilo, Oahu, Maui ve Kauai adalarından kalkan sahil güvenlik ekibine ait teknelerle denize açılabilirsiniz. Eğer bütçenizde yer açabilirseniz helikopter turlarına da katılabilirsiniz. Volkandan çıkan sıcak lavların okyanusla birleşmesini görmek mükemmel bir anı olarak kalacak.

Capri Adası

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

Tiren Denizi’nden esen meltemle birleşen limon ağacı kokularına dağ yamacına kurulmuş kasabanın renkli manzaralarının eşlik ettiği Capri Adası, her yaz insanının kendini ait hissedeceği bir yer.

İtalya’nın Tiren Denizi’ne bakan Batı yakasında, Napoli açıklarında yer alan Capri Adası, Akdeniz ikliminin avantajıyla yılın her ayı gezilebilir. Ama muhteşem Capri denizinin tadını çıkarmak için Mayıs-Ekim ayları arasında ziyaret edilmesinde fayda var. Adadaki plajlarde hizmet alabileceğiniz tesisler de kendi havlunuzu koyabileceğiniz ücretsiz kısımlar da var. Ama plajlara gitmek için biraz yürüme mesafesi gerekiyor. Eğer gün boyu denizde olmak isterseniz tekne turlarına katılabilirsiniz.

Capri Adası’nın sokaklarının her biri de görülmeye değer güzellikte. Taş döşeli sokaklar, güzelliğini koruyan tarihi yapılar, rengarenk butikler, şık kafe ve restoranlarla Capri sokakları için saatlerinizi ayırmalısınız.

Capri’de tadacağınız yemeklerin İtalya’nın diğer bölgelerine göre daha da lezzetli artıları var. Adada yetişen taze domates ve fesleğenler, bölgede üretilen ricotta peynirleri İtalya’nın taze makarna ve pizzalarıyla Capri’de bir araya geliyor.

Adadan ayrılmadan önce taze yapılan Scialatielli’nin, Capri’nin en sevilen balığı olan pezzogna’nın, taze karides ve Capri usulü midye ola l’impepata di cozze’nin, badem ve çikolatayla yapılan torta caprese’nin ve tabi ki ününü bu adanın limonlarından alan likör Limoncello’nun tadına baktığınıza emin olun. Capri adasındaki yemeklerin her birine de mükemmel özellikle Falanghina ve Lacrima Christi gibi bölgede üretilen İtalyan şaraplarının çok yakışacağını da unutmayın.

{49643}

Petra

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

Kızıl rengi taşlara oyularak yapılan Petra, gizemli ve bir o kadar da etkileyici bir yer. Ürdün’de Musa Vadisi’nde yer alan Petra’nın ne zaman yapıldığı konusunda çeşitli iddialar var. Ama en güçlü olan M.Ö. 400’lü yıllarda yapıldığı. Dönemin medeniyetlerinden olan Nebati Krallığı’nın başkenti olan Petra, Roma döneminde manastır olarak kullanıldığı için böyle anılıyor. Ama aslında Nebatilerin zenginliklerini göstermek için, kanyondaki yamaçlara oyularak yapılmış yapılardan oluşan bir şehir.

Tarih boyunca önemli ticaret yollarının önemli bir geçiş noktası olan Petra, haritadan bakıldığında Akabe Körfezi ve Lut Gölü arasında bulunuyor. Yaklaşık iki kilometre olan vadi boyunca irili ufaklı birçok tarihi yapı da göreceksiniz. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, bu sırada da doğal afetlere maruz kalmış Petra’nın değerlenmesi 1800’lü yılların başında müslüman kılığına giren İsviçreli bir kaşif sayesinde olmuş.

Ürdün’ün başkenti Amman’dan üç saatlik araba yolculuğu ile ulaşılan Petra’nın en dikkat çekeni ise 40 metre yüksekliğe ulaşan yapısı Treasury.

Büyük Göç Safarisi

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

Milyonlarca antilop, zebra, bufalo, ceylan yıl boyunca Serengeti Milli Parkı’nda yiyecek ve su bulabilmek için göç ediyor. Tanzanya ve Kenya arasında, Serengeti ve Masai Mara arasında kendilerine göç yolu çizen hayvanları izlemekse hayatınız boyunca kendinize verebileceğiniz en büyük hediyelerden biri.

Yıl boyunca döngü içerisinde olsa da büyük göç safarisini izlemek için en ideal aylar, yağmurun yağmadığı Temmuz ve Ekim arası olarak gösteriliyor. Yaklaşık 2 bin kilometre uzunluğundaki oval bir halka içerisinde dönen hayvanların ay ay hangi lokasyonda olduklarını buradaki linke tıklayarak da görebilirsiniz. Sürekli bir döngü içerisinde oldukları için de belli bir başlangıç noktası kabul edilemiyor ve göç eden hayvanların olduğu nokta yağmur durumuna göre değişebiliyor.

Büyük safari göçünü izleme şansına ulaşırsanız, hayvanların yolculuğu kadar onları bekleyen vahşi doğaya da hazır olun. Göç eden milyonlarca hayvanı aslan, leopar, timsah gibi yırtıcılar da bekliyor. Mutlaka seyahat acentasından yardım alınması gereken büyük göç safarisinin en unutulmaz anları da Serengeti Milli Parkı içerisinde kalan Grumeti ve Mara Nehri’ni geçme serüvenleri.

Route 66

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

Amerika’nın dört bin kilometreye yakın bir uzunluğa ulaşan meşhur otoyolu Route 66 aslında eskide kalmış bir rota. Chicago’da başlayıp üç saat dilimi ve sekiz eyalet değiştirerek, neredeyse Amerika’yı başlı başına geçen yolun orijinali 1926-1985 yılları içerisinde kullanılmış. Bir dönem Amerika’nın kaderini çizen yol olarak görülen Route 66, artık şehirler arası yolculuk için değil tarihe tanıklık etmiş, açık hava müzesi misali kullanılıyor.

Kırsalda yaşayan halkın yaşam tarzlarıyla gerçek Amerika’yı gösterdiği tarihi yol gezginler tarafından hala canlı tutuluyor. Yol boyunca tam anlamıyla Amerikan kültürünü görebiliyorsunuz. Yol üzerindeki restoranlar, servis edilen yemekler, eski Amerikan arabaları, ulusal parklar, yolculuk yapan motosikletliler, kurak arazilerdeki kaktüsler ve çok daha fazlası Route 66 boyunca klasik bir Amerikan filmindeymiş gibi hissettirecek.

{101838}

Büyük Set Resifi

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

Denizin altında da en az üstü kadar büyülü bir dünya var. Onun en güzel örneklerinden biri de Avustralya’nın kuzeydoğusunda Mercan Denizi’nde yer alan, uzaydan bile görülebilen Büyük Set Resifi.

Dünyanın ekosisteminde de önemli yeri olan mercanlar bu resifte rengarenk, harika manzaralar sunuyor. Mercanların dışında çeşitli balıklar ve deniz canlıları da Büyük Set Resifi dalışında size eşlik edecek. Bu mükemmel deneyim için mutlaka deneyimli bir ekip ile hareket etmelisiniz. Yapısı nedeniyle tehlikeli mercan kayalıklarına da sahip olan bariyerde yaşayan milyonlarca canlı var. Size uygun olan şekilde tüplü dalış, şnorkel ya da diğer denizaltı gezi araçlarıyla dünyanın en büyük mercan resifini keşfedebilirsiniz. Eğer suyu içerisinden değil de dışarıdan görmek isterseniz de helikopter ya da tekne turlarını tercih etmek mümkün.

Eğer istediğiniz tamamen farklı bir seyahat deneyimi yaşamaksa, resifler üzerinde bir gün ve gece geçirebileceğiniz turlar da var. Yani sadece birkaç saatlik gezi değil, Büyük Set Resifi’nde, karadan kilometrelerce uzakta ve teknik olarak okyanusun açıklıklarında gece geçirebilirsiniz.

Bernina Express

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

İsviçre’nin efsane dağ manzaraları, temiz hava ve onlara eşlik eden doğanın güzelliği ile Bernina Ekspres, inanılmaz fotoğraflarla anılarınızda kalacak. Avrupa’nın en yüksek tren güzergahını çizen panoramik tren yolculuğunun dört farklı rotası bulunuyor. Aralarında günübirlik, bir ya da iki gecelik seçenekler var.

Unesco Dünya Mirası Listesi’nde bulunan demiryolu üzerinde rota çizen Bernina Ekspres’inde eğer kış manzaraları izlemek isterseniz Ekim-Mart aylarında günübirlik olan versiyonuyla yolculuk yapmalısınız. Ama Bernina Ekspresi’nin rotaları o kadar güzel ki, yaz mevsiminde gitseniz bile aynı gün içerisinde dört farklı mevsimi yaşayacağınız Alp Dağları havasını soluyacaksınız. Tüneller, yüksek taş köprüler eşliğinde geçen tren hattı, Alp dağlarını yüksek noktalarından, oldukça yavaş ilerliyor.

Sapa’da Yürüyüş

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

Her adımında yeni bir şeyler göreceğiniz, bambaşka bir dünyaymış gibi hissedeceğiniz bir seyahat istiyorsanız rotanızı Vietnam’a çevirebilirsiniz. Özellikle de şehirden biraz uzaklaşıp, gelenekselin işlediği kuzey kısmına. Sisli, yağmurlu havanın hakim olduğu bir iklimde bulunan Vietnam kasabası Sapa, ucu bucağı olmayan pirinç tarlalarıyla meşhur.

{49297}

Himalayalar’ın başlangıcı olan yüksek sıradağlarda bulunan Sapa’da dolaşırken konik şapkalardan belirgin renkteki kıyafetlere, gösterişli aksesuarlardan saç toplama stillerine kadar Vietnam’ın kendi kültüründen izleri her adımınızda göreceksiniz.

Sapa’da dağ yamacına set set kurulan pirinç tarlalarını yürüyerek görmek için iki gününüzü ayırın ve mutlaka renkten renge giren gün doğumunu izleyin. Azınlık kabilelerin de yaşadığı kasabada farklı yürüyüş parkurları ve her birinde de görülmeye değer manzaralar var. Harika doğa manzaralarının tadını çıkardıktan sonra yerel bir restoranda Vietnam’ın meşhur yemeği ‘pho’ yemeden de dönmeyin.

https://www.instagram.com/p/CHFv6fFHB8y/?utm_source=ig_web_copy_link

Bonus: Likya Yolu

Hayatınızda Bir Kez Deneyimlemeniz Gereken Destinasyonlar

Eğer macerayı ve tam olarak doğanın kalbinde olmayı seviyorsanız Likya Yolu’nu mutlaka deneyimlemelisiniz. Antik çağlardan kalan patikaları bir araya getiren Likya Yolu, Fethiye’den başlıyor ve Antalya’da sona eriyor. Eğer hepsini yürümek isterseniz bir ay süren yol, dünyanın en uzun yürüyüş rotalarından biri kabul ediliyor ve üzerinde çok sayıda antik şehir ve eşsiz manzaralar bulunuyor.

Yol üzerindeyken dikkat etmeniz gereken en kritik nokta, işaretleri takip etmeniz ve kesinlikle rota dışarısına çıkmamanız. Likya Yolu’nu görmek ve deneyimlemek isterseniz farklı parkurlarını kullanarak istediğiniz kadar zaman ayırabilirsiniz. Yol üzerinde istediğiniz gibi kendi kampınızı kurabilir ya da ücretli kamp alanlarını kullanabilirsiniz. Ayrıca, yine yol üzerinde pansiyonlar da bulunuyor.

Likya Yolu üzerinde yürüken rotanızı istediğiniz gibi şekillendirebilirsiniz. Buna göre yol üzerinde bulunan çok sayıdaki antik şehirleri görebilir, mavi deniziyle ünlü sahillere uğrayabilir ya da Kaputaş Plajı, Gelidonya Feneri, Kabak Koyu, Ölüdeniz gibi manzaraları izleyebilirsiniz.

Kübra Haniç İnce
Kübra Haniç İnce Tüm Yazıları