preloader

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

04.09.2019
Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

Yazı Boyutu:

Herkes için erişilebilir bir kültür ve yaşam platformu olmayı hedefleyen Arter; sergiler, etkinlikler, öğrenme, film ve yayınlardan oluşan çok disiplinli programıyla 13 Eylül Cuma günü Dolapdere’deki yeni binasının kapılarını açıyor.

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

Arter’in yeni binasının mimari projesi 2013 yılında açılan davetli yarışmayı kazanan İngiliz Grimshaw Architechts tarafından hazırlandı. Arter’in yeni binasının mimari projesi için sanatı keşfetmek, sanattan keyif almak, sanatla yakın ilişki kurabilmek üzere açıklık ve akışkanlık kavramlarından yola çıkıldı ve çok yönlü bir mekân oluşturuldu. Arter, dışadönük bir yaklaşımla, etrafıyla bağlar kuran sanatsal ve sosyal bir buluşma noktası olarak tasarlandı.

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

Ziyaretçilerine, şehirle olan bağlantılarını koparmaksızın farklı mekânsal ve sanatsal deneyimler sunan bina, keyifli vakit geçirmek için dinamik bir “mekânlar dizisi” olarak planlandı.

“Arter izleyicinin bakış açısına göre sürekli değişkenlik gösterebilen, çok katmanlı, iç içe geçmiş, disiplinler arası bir kamusal yapı.” – Grimshaw Architects’ten Kirsten Lees

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

Bir Vehbi Koç Vakfı (VKV) kuruluşu olan Arter’in açılış programında toplam yedi sergi yer alıyor. Arter’in sahne sanatları, klasik, çağdaş ve elektronik müzik, film, performans sanatı ve dijital sanatlar gibi pek çok disiplinin yenilikçi örnekleri ve nitelikli yorumlarına yer verecek Etkinlik Programı kapsamında ilk dört ay içinde Arter’de yer alacak sanatçılar arasında Aydın Esen, Portrait and a Dream, Elif Çağlar Quartet, Can Çakmur, Emin Fındıkoğlu Beşlisi gibi isimler bulunuyor.

{772388}

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

Öte yandan da 22 Ekim’de Jonas Mekas Retrospektifi’yle başlayacak Film Programı, bir hafta boyunca sanatçının neredeyse tüm üretimini izleyicilerle buluşturacak.

Öğrenme Programı kapsamında kamuya açık olarak düzenlenecek konuşmalar, atölye çalışmaları, seminerler ve sergi turlarıyla beraber, Gençlik Konseyi ve Arter Araştırma Programı adıyla iki uzun soluklu program hayata geçirilecek.

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

Arter, sergi programı etrafındaki tartışmaları beslemeyi ve teşvik etmeyi amaçlayan yayınlar sunmayı da sürdürecek. Yeni binadaki yayın programı, sanatçılara ve sergilere odaklı yayınların yanında Arter Koleksiyonu’na odaklanan Arter Yakın Plan ve Arter Arka Plan başlıklı iki yeni kitap dizisiyle başlıyor.

Arter Sergiler

Altan Gürman, Retrospektif Sergisi

Küratörlüğünü Başak Doğa Temür’ün üstlendiği Altan Gürman retrospektif sergisi, 1976 yılında hayatını kaybeden sanatçının 11 yıllık üretimini bir araya getiriyor. Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan sergide, 39 yapıtın yanı sıra sanatçının arşivinden seçilen eskiz, fotoğraf, ders notu, nesne ve dokümanlar da yer alıyor. Altan Gürman retrospektif sergisi, 9 Şubat 2020’ye kadar Arter Galeri 3’te görülebilir.

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

{772398}

Ayşe Erkmen: Beyazımtırak

Ayşe Erkmen’in Arter’in açılış programında yer alan Beyazımtırak sergisi, sanatçının 1970’lerden bu yana gerçekleştirdiği sanatsal üretim içinden retrospektif bir anlayışla seçilenlerle birlikte, bu sergi için özel olarak tasarlayıp ürettiği yeni işleri bir araya getiriyor. Küratörlüğünü Emre Baykal’ın yaptığı sergi, Erkmen’in Türkiye’deki ilk kurumsal solo sergisi olma niteliği taşıyor. Beyazımtırak başlıklı sergi, 8 Mart 2020’ye kadar Arter Galeri 2’de ziyarete açık olacak.

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

Céleste Boursier-Mougenot: offroad, v.2

Céleste Boursier-Mougenot’nun offroad, v.2 başlıklı ses yerleştirmesi, dışarıdaki rüzgârın hızı ve yönüyle etkileşim içinde hareket eden üç adet kuyruklu piyanodan oluşuyor. Küratörlüğünü Selen Ansen’in yaptığı offroad, v.2 sergisi 15 Aralık 2019’a kadar Arter Karbon’da yer alacak.

offroad, v.2, geçici olarak yerleştirildikleri bir fiziki mekânın sınırları içinde, farklı hızlarda ve farklı yönlere doğru seyreden üç adet kuyruklu piyanodan oluşuyor. Dışarıdaki rüzgârın hareketine ve kendi aralarındaki etkileşime duyarlı bir elektro-mekanik sistem aracılığıyla hareket eden bu enstrümanlar, içinde bulundukları mimari mekânın sınırları dahilinde kendi dünyalarını yaratıyor. Rüzgârın yön ve hızını ölçen rüzgârgülü (anemometre) sayesinde piyanoların dış dünya ile doğrudan ilişkisini sağlayan eser, iç/dış, canlı/cansız gibi ayrımların muğlaklaştığı bir ortak yaşam alanı inşa ediyor. Üzerlerine sabitlenmiş mikrofonlar, piyanoların güzergâhlarının, kendi aralarında ve çevreleriyle kurdukları fiziksel etkileşimlerin seslerini duyulur hale getiriyor. İzleyiciler, piyanoların alanına adım atarak veya platforma çıkıp piyanoların birbirlerine yaklaşır ve birbirlerinden uzaklaşırken kurdukları ve bozdukları bağları gözlemleyerek yapıtı görsel veya akustik yolla deneyimlemeye davet ediliyor. Piyanoların davranışlarını ve davranışları sonucu mekânı saran sesi etkileyen rüzgârgülü (anemometre), Arter’in dördüncü katındaki terasta görülebilir.

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

İnci Furni: Bir An İçin Durdu

İnci Furni’nin Bir An İçin Durdu başlıklı kişisel sergisi, sanatçının bu sergi için ürettiği yeni işlerini, Eda Berkmen’in küratörlüğünde sanatseverlere sunuyor. Furni’nin 2014’dan itibaren süregelen Vol. sergilerinin bir devamı niteliğindeki Bir An İçin Durdu, Arter Galeri -1’de 26 Ocak 2020’ye kadar görülebilir.

Bir An İçin Durdu, desenler, video performanslar ve nesnelerle oluşturulmuş mekânsal bir düzenlemedir. Galeri mekânını ve bu mekâna yerleşim sürecini de yapıtlarının bir parçası haline getiren Furni, kişilerin mekânlarla, nesnelerle ve imgelerle ilişki kurma şekilleriyle ilgileniyor. Sanatçı tesadüfler, karşılaşmalar, anlık kararlar, gündelik jestler ve ritimler etrafında kurguladığı bu yerleştirmeyle, beklenmedik anlam ve bağların açığa çıkma potansiyeline işaret ediyor.

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

Desenlerde Furni’nin sokakta gezerken karşılaştığı kişilerden esinle oluşturduğu portreler ve kâğıt yüzeyini totem gibi yukarıya doğru kateden gündelik nesneler yer alıyor. Çevrelerinden soyutlanmış, bir bekleyiş ve düşüncelere dalma halinde görülen, hızlı ve yalın çizgilerle sabitlenen figürler, duruşları, bakışları, kıyafetleriyle kimlik kazanıyor. İlk izlenimlerin sezgisel bilgisini taşıyan bu portreler, eğlence, keyif ve oyunla ilişkilenen gündelik nesnelerin natürmortlarıyla birlikte izleyiciye tamamlanmamış bir hikâyenin nüvelerini veriyor. Şehirde balık tutanlar, oturanlar, seyyar satıcılar gibi dışarıda gününü geçiren kent sakinlerinin kurduğu pratik, taşınabilir, parçalı ve geçici yapılardan esinle kurgulanan yerleştirmede sokaktaki hayatın açıklığını galeri mekânına taşıyan ses, görüntü ve objelere de yer veriliyor.

{772376}

Kelimeler Pek Gereksiz, Arter Koleksiyonu’ndan Grup Sergisi

Arter Koleksiyonu’ndan Selen Ansen küratörlüğünde oluşturulan Kelimeler Pek Gereksiz başlıklı grup sergisinde, Türkiye’den ve çeşitli ülkelerden 42 sanatçının 52 eseri sanatseverlerle buluşuyor. Sanatsal ve yaşamsal süreçler arasında köprü kurarak jest, kalıntı ve iz temaları etrafında kurgulanan Kelimeler Pek Gereksiz sergisi, 8 Mart 2020’ye kadar Arter Galeri 0’da görülebilir.

Jest, kalıntı ve iz temaları etrafında kurgulanan sergi, Türkiye’den ve çeşitli ülkelerden sanatçıların Arter Koleksiyonu’nda yer alan sürece dayalı ve/veya performansla bağlantılı eserlerini bir araya getiriyor. Sergilenen eserler, büyük hedeflere yönelik görkemli, gösterişli veya kahramanca jestlerden bilinçli bir biçimde uzaklaşıyor.

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

Kelimeler Pek Gereksiz sergisinin çıkış noktasını, sanatçılar Allan Kaprow ve Robert Smithson arasında 1967’de geçen, “müzenin ne olduğu” konulu bir konuşma oluşturuyor. Bu bağlamda sergi, alışıldık nesne odaklı perspektifin ötesine geçerek, bir sanat kurumunun barındırdığı ve muhafaza ettiği maddi olan veya olmayan şeyler üzerine düşünmeyi öneriyor. Kelimeler Pek Gereksiz, yaşamın sıradan ve gündelik yönlerine eğiliyor. Bir müze deposunda muhafaza edilemeyen veya bir sergi alanına yerleştirilemeyen gelip geçici duygu, ilişki ve süreçleri de ele alıyor. Böylece göz ardı edilen şeylere ve tanıdık durumlara yeni bir gözle bakarak, onların yaratıcı potansiyellerini açığa çıkarmayı öneriyor.

Rosa Barba: Gizli Konferans

Rosa Barba’nın Gizli Konferans başlıklı kişisel sergisi, sanatçının 2010-2015 yılları arasında Berlin, Roma ve Londra’daki müzelerin eser depolarında çektiği ve Arter Koleksiyonu’nda bulunan üç filminden oluşuyor. Gizli Konferans, 19 Ocak 2020’ye kadar Arter Galeri 1’de ziyarete açık olacak.

Gizli Konferans, Rosa Barba’nın çeşitli müze depolarında çektiği, üç bölümden oluşan bir film serisidir ve Barba’nın Berlin’deki Neue Nationalgalerie’nin deposunda çektiği Gördüğümüz ve Görmediğimiz Şeylerin Süreksiz Tarihi Üzerine (2010) adlı filmle başlar. Kırık Bir Oyun (2012) adını taşıyan ikinci bölüm ise, Roma’daki Capitoline Müzeleri’nin arşivlerinde çekilir. Seri, Londra’da Tate Modern’in depolarında çekilen Şömine Rafı ve Çerçevesi Üzerine (2015) adlı üçüncü filmle son bulur.

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

Üç film de müzelerin depo alanlarındaki yapıtların aralarında geçebilecek tartışmaları gündeme getirir. Farklı depo düzenlemelerine uygun olarak boyutları ve biçimlerine göre sınıflandırılmış ve depolanmış, farklı dönemlerden çeşitli sanatçılara ait bu yapıtlar, filmlerin her birinde anlatının başkahramanları olur ve mekânda bulunan üç ekrana aynı anda yansıtıldıklarında bir arada da varlık gösterir. Yapıtların aralarındaki görünmez bağlar ve sessizce bir arada bulunmaları, hareketli kameranın bilimsel ve kronolojik önermelerinin yanı sıra metin parçaları ve işitsel öğelerin montajı aracılığıyla canlılık kazanır. Barba, girişe yerleştirilen diyagramda bu gizli konferansın çoğu birbirinin çağdaşı olmayan katılımcıları arasında kurulabilecek olası bağlantılar ağını gösterir.

Saat Kaç?, Arter Koleksiyonu’ndan Grup Sergisi

Arter’in açılış programında yer alan Saat Kaç? başlıklı grup sergisi, bellek, zaman ve mekân kavramları etrafında şekilleniyor. Emre Baykal ve Eda Berkmen küratörlüğünde Arter Koleksiyonu’ndan oluşturulan sergide 34 sanatçının 44 eseri yer alıyor. Saat Kaç? sergisi, 9 Şubat 2020’ye kadar Arter Galeri 3 ve 4’te ziyaret edilebilir.

Ahmet Doğu İpek, Alicja Kwade, Gülsün Karamustafa,Reiner Ruthenbeck, Michael Sailstorfer, Sarkis, Serge Spitzer, Hale Tenger, Nil Yalter gibi isimlerin de yer aldığı Saat Kaç? adlı bu grup sergisi, koleksiyondaki zaman, mekân ve bellek kavramlarıyla ilişkilenen yapıtları bir araya getiriyor. Sergi, koleksiyondan 34 sanatçının 44 yapıtını bu kavramlar ve gündelik nesneler, ev, bireysel ve kolektif tarihler, içerisi ve dışarısı, kentsel ritimler, mimari, arkeoloji, sınırlar ve göç gibi temalarla kurdukları ilişkiler üzerinden ele alıyor ve farklı bağlamlar içinde ürettikleri anlamları, bir araya geldiklerinde nasıl işlediklerini araştırıyor. Bu yapıtların bazıları yerleştikleri yeni mekân içinde kurumsal hafızayı da canlandıracak. Kimi işleri Arter’in daha önce gerçekleştirmiş olduğu sergilerden hatırlayanlar da olacaktır.

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor

Aynı atrium etrafında toplanıp açık bir merdiven, mimari boşluklar ve büyük pencerelerle birbirlerine olduğu kadar, dışarıdaki şehir manzarasına ve gökyüzüne de görsel olarak bağlanan iki galeriye yayılan Saat Kaç?, adını Cengiz Çekil’in sergide de yer alan bir yapıtından ödünç alıyor. Sergi, kronolojik ve lineer bir anlatıdan ziyade, işlerin içinde yer aldıkları mimari yapıyla ve birbirleriyle kurdukları diyaloğun, bu tür bir etkileşimden doğan yeni anlamların, farklı ilişkilenme biçimlerinin izini sürüyor. Mekânın mimari özelliklerinden faydalanılarak hem yatayda hem de dikeyde işleyen bir kurguyla bir araya getirilen Saat Kaç?, tıpkı içerdiği yapıtların pek çoğunun yaptığı gibi iç ve dış; mahrem ve kamusal; kurgu ve gerçek; geçmiş, şimdi ve gelecek arasındaki sınırların muğlaklaştığı mekânsal ve zamansal bir deneyim inşa etmeyi de hedefliyor.

Arter Kapılarını Ziyaretçilerine Açıyor
OGGUSTO
OGGUSTO Tüm Yazıları